Kalıntıların, bir zamanlar Ahırlar Şefi olan Nebiri adlı bir erkeğe ait olduğu düşünülüyor, bu durumda 45 ila 60 yaşına kadar yaşayabilmesini sağlayan yüksek statülü bir konumda olduğunu anlıyoruz. Queens Vadisi'nde keşfedilen mumya kalıntılarında ise, iyi korunmuş bir kafa, birkaç adet bandaj ve organlarını içeren kanopi kavanozları bulunuyor.
Çoğu insan Mısır mumyalarının yapılışında iç organlarının çıkarıldığını, sonrasında ise bandajlarla sarıldığını düşünüyor. Ancak gerçekte Mısır'da binlerce yıl boyunca mumyalamaya devam etdildi, kültür ve gelenekler değiştikçe cenaze törenlerinde de değişimler meydana geldi.
Bu durumu araştırmak için araştırmacılar, mumyanın yalnızca başını değil organlarını da analiz ettiler. Adli Tıp, Tıp ve Patoloji dergisinde yayınlandığına göre mumyanın organları, daha önceden çıkarıldı. Ancak o dönemde seçkin insanlar üzerinde kullanılan çeşitli maddeler tespit edildiği için, mumyanın toplumdaki statüsünü az çok tahmin edebiliyoruz.
Mumyalama prosedüründe hayvansal ya da bitkisel yağ, balsam gibi bir aromatik bitki türü, kozalaklı ağaç reçinesi ve kaşu ailesine ait bir bitkiden alınan bir reçinenin kompleks bir karışımının kullanıldığı tespit edildi. Doğal anti-bakteriyel ve anti-böcek öldürücü özelliklere sahip olan bu bitki esaslı ürünlerden hiçbiri kalıntıların bulunduğu bölgeye özgü değildir, yani ithal edilmiş olmalılar.
BT taramalarıyla, şaşırtıcı mumyalama tekniği konusunda ayrıntılı bilgilere sahip olabiliyoruz. Ayrıca keskin bir alet ile burnunun kesildiğini ve mumyanın yanına konulduğunu görebiliyoruz.
Çalışma, mumyanın korunma sürecindeki inanılmaz detayları ortaya koyarak neredeyse 4.000 yıl önce ölen bir adam hakkında şaşırtıcı bir insan görüntüsü sunuyor.
