Derler ki; akıllıca bir şeyler yapmaya çalıştığınızda hata yapma ihtimali, aptalca bir şeyler yapmaya çalışırken ki hata yapma ihtimalinden fazladır. Örnek verelim; sanal asistan desteğine sahip bir kablosuz hoparlör aldınız. Etkinleştirmek için tekrar tekrar sesleniyorsunuz fakat bir türlü geri dönüş alamıyorsunuz. Aradan biraz zaman geçiyor, sanal asistana tekrar sesleniyorsunuz ve o da ne? Asistan, siz ona seslenir seslenmez size yanıt veriyor. Tamam da nasıl?
Julio Della Flora, bir MEMS Jiroskop ve Xiaomi MI5S Plus ile gerçekleştirdiği ilginç deneyleri okuyucuları ile paylaştı. Della Flora fark etti ki birkaç işlevsel note ve basit bir hoparlör ile telefonumuzda bulunan çeşitli sensörleri kolaylıkla şaşırtabiliyoruz. Evet, telefonumuzu daha ‘özellikli’ hale getirmesi gereken sensörleri. Daha da önemlisi Della Flora, ultrasonik seslerin cihazları çok daha işlevsel hale getiren sensörlerin değerlerini bozduğunu fark eden ilk kişi değil.
Black Hat 2017’de kendi kendilerine dengede durabilen robotlar, benzer bir prensiple çalışan Sonic Gun adlı cihazlar kullanılarak düşürülmüştü. Ayrıca araştırmacılar ultrasonik seslerin bir silahlanma potansiyeli taşıdığını göstermek için DJI Phantom drone’u da yine ultrasonik sesler kullanarak bozmayı başarmıştı. Bu durum, son tüketici için geliştirilen cihazlarda büyük sorun teşkil ediyor. Zira başta akıllı telefonlar olmak üzere mobil cihazlara daha fazla özellik sunabilmesi için pek çok farklı sensör ekleniyor ve basit bir ultrasonik ses tüm sensörleri şaşırtmayı başarabiliyor.
