Geçtiğimiz yıl 22 Eylül’de İzmir-Aydın otoyolu üzerinde arkadaşıyla birlikte hareket halinde olan Emrah Serbes, sabaha karşı içinde aynı aileden 3 kişinin bulunduğu bir otomobile çarpmıştı. Kaza sonucunda 59 yaşındaki Ayhan Özçelik, 16 yaşındaki kızı Zeynep Özçelik olay yerinde hayatını kaybederken, anne Nilgün Özçelik de 12 gün sonra hastanede hayata gözlerini yumdu.
Kazadan sonra suçu üstlenen Kenan Doğru, Emrah Serbes yerine hapse girmiş, 22.5 yılla yargılanmıştı. Bu dava sürerken dışarıda olan Serbes, Türkiye’nin gündemine oturacak bir itiraf mektubuyla polise teslim olmuştu. Suçunu itiraf eder etmez tutuklanıp cezaevine gönderilen Emrah Serbes’in cezası belli oldu. Mahkeme, Serbes'in 13 yıl 4 ay mahkumiyetine karar verdi.
Arkadaşının suçunu üstlenen Kenan Doğru ise 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Kararın açıklanmasının ardından son bir konuşma hakkı isteyen Serbes, "Mahkemenin prosedürlerini bilmediğim için özür dileyememiştim. Ahmet Mert Özçelik'ten özür diliyorum. Ahmet senden özür dilerim. Benim yüzümden bütün aileni kaybettin. Bu bir kazaydı. Bu kazayı düşünmediğim bir saniye bile olmadı. Çok üzgünüm. Çok pişmanım. Yol karanlıktı, öndeki aracı rampanın ardından gördüm. Alkollü değildim, kabul etmiyorum. Kaygan ve yağışlı olmasaydı bu kazayı yapmazdım. Herkesin başına gelebilir" sözlerini sarf etti.
Serbes’in olayın üzerinden 6 gün geçtikten sonra yaptığı itiraf, her ne kadar mektup ve çeşitli açıklamaları dolayısıyla “vicdan azabı” gibi dursa da, aynı tarihlerde soruşturmanın geldiği nokta farklıydı. Emniyet, Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’nden aracın hızının tespiti için kamera görüntülerine ulaşmak için izin istemişti. Serbes’in itirafı da bu adımdan sonra gerçekleşti.
