Çocukların Beyin Gelişimleri İçin Masallar Anlatılmalı mı Yoksa İzletilmeli mi?

18
8
2
2
2
Birçoğumuz anne ve babalarımızdan duyduğumuz masalar ve hikayeler ile büyüdük. Bu şüphesiz ki her çocuk için muhteşem bir zaman dilimidir. Ancak şimdilerde gelişen teknoloji ile birlikte, hikaye dinleme türleri de çeşitlilik gösteriyor. Peki bu hikaye dinleme türleri çocukların beyinlerine nasıl etki ediyor?

Geçmişten bu yana anne ve babalar bazen çocuklarını uyutmak bazen de hayal güçlerini geliştirmek için onlara hikaye ve masallar okumuşlardır. Fakat bu durum şimdilerde biraz daha farklı bir hal aldı. Gelişen teknoloji ile birlikte ebeveynler, çocuklarına internetten masal anlatan videolar veya sadece ses kanalları açabiliyorlar. Peki hiç resimli masal kitaplarının, animasyonlu çizgi filmlerin ya da sesli anlatılan hikayelerin çocukların beyinlerini nasıl etkilediğini hiç düşündünüz mü?

Yeni yayınlanan bir çalışmaya göre bu seçeneklerin her birinin beyinde ayrı bir işlevi gerçekleştirdiğine kanaat getirildi. Araştırmada lider yazar olan Dr. John Hutton, bunlar arasında görünür bir “Goldilocks etkisi” olduğunu ifade etti. Yani bazı hikaye anlatımları beyinde soğukluk yaratırken, bazıları sıcak etki bırakabiliyordu.

Çocukların okuma ve öğrenme süreçlerini inceleyen Hutton, çalışma için 4 yaş grubu 27 çocuğu bir FMRI cihazına soktu. Deney kapsamında çocuklara üç hikaye türü sunuldu. Bunlar; sadece sesli masal anlatımı, kitap sayfalarındaki resimlerin eşliğinde masal anlatımı ve animasyonlu bir çizgi filmdi. Bu noktada çocuklar hikayelere odaklanmışken, MRI cihazlarından da beyin ağlarındaki aktivasyon ve ağlar arası bağlantılar incelendi.

Sonuçlar incelendiğinde sadece sesli hikaye anlatımı, çocukların dil ağlarını geliştiriyor ancak genel olarak olaylar arasındaki bağlantı daha az algılanıyordu. Çocukların anlamada zorlandığı bu hikaye anlatım türünün beyinde soğuk etki bıraktığı ifade edildi.

Öte yandan animasyonlu çizgi filmleri, ses ve görsellerin anlaşılması açısından oldukça faydalıydı fakat bu türde de beyin dalgaları arasında kopukluklar yer alıyordu. Çocuklar neyin nasıl gerçekleştiğini kolay anlıyorlardı ancak bunun için beyinlerini çalıştırmaları gerekmiyordu. Açıkçası bu hikaye anlatım türü, seçenekler arasında en faydasız olanıydı.

Son olarak araştırmacılar bir de kitap sayfalarındaki resimlerin eşliğinde masal anlatımı türünü incelediler. Bu tür anlatım Hutton’a göre en doğru masal anlatım şekliydi. Çocuklar bu sayede sadece sözlere veya sadece animasyonlara dalmayarak aynı zamanda kendi hayal güçlerini de kullanıyorlardı.

Çocukların özellikle 3 ile 5 yaş arası dönemlerde beyin modlarının geliştiği düşünüldüğünde, hikayeler bile büyük önem taşıyor diyebiliriz. Hal böyle olunca şu anın veya geleceğin ebeveynleri olan bizler de, çocukların eline teknolojik aletler vermemeli veya veriyorsak bile içerik ve zaman sınırı gibi faktörler ile durumu kontrol altına almalıyız.

Kaynak : https://www.npr.org/sections/ed/2018/05/24/611609366/whats-going-on-in-your-childs-brain-when-you-read-them-a-story
18
8
2
2
2
Emoji İle Tepki Ver
18
8
2
2
2