Teknolojinin insan dünyasını yapaylaştırdığı daha doğrusu sanal bir hale getirdiği artık bir sır değil. Elbette ilişkiler de bu sanallıktan payını alıyor. Geçmişe dönüp baktığımızda, MSN ile başlayan aşkın sanal ortam yoluyla bir insandan diğerine ulaşma serüveni, günümüzde çöpçatan uygulamalarıyla hem biraz daha yapaylaştı hem de eskiye göre daha düz bir zemine oturdu. (Daha düz bir zeminden kastım, artık hepimizin sevgilisi olan aşağıdaki kızın yerine gerçek kimlik kullanımının artması olarak ifade edilebilir)
Newness de tam da MSN kuşağını yaşamış neslin konu alındığı bir film. Daha bilimsel bir tabirle ifade edecek olursak, Y kuşağının konu edindiği film çöpçatan uygulamaları sayesinde tanışan bir çiftin sanaldan gerçeğe doğru giden aşk hikayesini konu alıyor. Filmi kısaca şöyle özetleyebiliriz:
Los Angeles'ta, eczacı olarak çalışan Martin (Nicholas Hoult) ile Barcelonalı terapist Gabi (Laia Costa) Tinder benzeri bir uygulama sayesinde eşleşerek sevgili olurlar. Çağın gereklerine uygun olarak ilişkilerini de hızlıca tüketen çift hem duygusal hem de cinsel olarak sürekli yeni arayışlar peşine düşmektedirler. Bu durum ilerleyen zamanlarda onları oldukça zorlayan bir haline gelmektedir.
Çöpçatanlık uygulamalarının kullanım oranı insanın akıllı telefon ve sosyal ağ bağımlılığıyla doğru orantılı bir şekilde artıyor. Bununla birlikte iletişim olanaklarının ve dünyada iki kişi arasındaki iletişime bakış açısındada olumlu gelişmeler bulunuyor. Ancak, daha fazla sosyal olabilme imkanına sahip modern birey sosyalleşme deneyimini sanal olarak yaşamayı tercih ediyor. Öyleki 2016 yılının başında ABD'de yapılan bir araştırma Amerikalı yetişkinlerin yüzde 15'inin çöpçatanlık uygulamalarını kullandığını gösteriyor. Ülkemizde de durumun çok farklı olmadığı küresel bir kültürün oluştuğunu düşünürsek yanlış olmaz. İşte tam da bu hikayeyi konu alan film yakında Netflix'de izleyicisiyle buluşacak. Şimdilerde ise iTunes'den izlenebiliyor. Ne düşünüyorsunuz sizce gerçekten modern insanı anlatıyor mu?
