Çağımızın en büyük hastalıklarından birisi olan depresyon, özellikle gençlerde sıkça görülen bir durum olmaya başladı. Tüm dünyada yüz milyonlarca insan bu hastalıkla mücadele etmeye çalışıyor. Depresyon için yapılan araştırmalar, Amerika’da son on yılda genç kızların depresyona girme oranının yüzde 37 gibi ciddi bir artış yaşadığını ortaya çıkardı. Bu durumun Amerika dışında tüm dünyada üç aşağı beş yukarı aynı oranda olduğu düşünülüyor.
Depresyon hastalığına yakalanan insanlar arttıkça, hastalık için yeni tedavi yöntemleri de aranıyor. Şu anda depresyon hastalarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlar hem her zaman işe yaramayabiliyor hem de çok ağır oldukları için farklı sorunları da beraberinde getirebiliyor.
Gençleri bu ilaçlardan kurtarmak isteyen bilim insanları, depresyonun beyinde oluştuğu fiziksel yeri tespit etmeyi başardılar. Depresyonun neden olduğu genleri bulan bilim insanları, bu sayede ilaç tedavisine gerek kalmadan büyük oranda depresyon hastalığını çözebileceklerine inanıyorlar.
Hastalık için geliştirilen yöntemlerden birisi, manyetik pulslarla, beynin belirli alanlarını hedef alan transkraniyal manyetik stimülasyon(TMS) olarak açıklandı. Konuyu daha açıklayıcı bir şekilde açıklayan UCLA Depresyon Araştırma ve Klinik Direktörü Ian Cook, “aslında beyin devrelerinin düzenlenmesini ve birbirleri ile konuşmasını değiştirebiliyoruz” dedi.
Bu tedavi için hastalar bir sandalyeye oturuyor ve bir asistan yardımıyla başın belirli noktalarına manyetik bir uyarıcı yerleştiriliyor. Hastalar 6 hafta boyunca haftada birkaç gün bu tedaviyi uyguladıklarında, depresyonda gözle görülür bir gerileme olduğu görülüyor.
Bu tedavi yöntemi başarılı bir şekilde uygulanabilirse, genelde lise ve üniversite yıllarında görülen depresyon hastalığını yüzlerce yan etkiyle alınan ilaçlar olmadan da iyileştirilebilecek. Bilim insanları bu yöntemin potansiyel olarak şizofreni, epilepsi, parkinson ve sinir ağını etkileyen diğer hastalıklara da çözüm olacağı düşünülüyor.
