Dünya İklimi Üzerinde Oynamanın Taşıdığı Potansiyel Tehlikeler

31
2
1
1
0
Jeo mühendislik olarak adlandırılan çevresel değişimlere karşı çözüm getirmeyi amaçlayan çalışmalar, Dünya'nın iklimi üzerinde son derece olumsuz etkileri beraberinde getirerek, yeryüzünde yaşayan türlerin neslinin yok olmasına neden olabilir.

2100 yılına seyahat edelim. Elimizden gelenin en iyisini yapmış olmamıza rağmen iklim değişikliği, insanlığı tehdit etmeye devam ediyor. Kuraklık, devasa fırtınalar, sel baskınına uğramış kıyı kentleri. Isınmayı durdurmaktan aciz kalan bilim insanları, stratosfere, güneş ışığını yansıtacak olan sülfat aerosollerine dönüşecek sülfür dioksit püskürtecek uçaklar gönderiyorlar. Bu nedenle de gezegen soğuyor. Yani bu kimyasallar yüzünden.

Solar Jeo-mühendislik olarak adlandırılan bu yöntem, henüz işlem aşamasına aktarılmamış olmakla birlikte, bilim insanlarının iklim felaketine karşı koymak için üzerinde ciddi ciddi çalıştıkları bir strateji olma özelliği taşıyor. İşin getirisi ortada ama, potansiyel tehlikeleri de oldukça fazla. Sadece insanlık için değil üstelik, tüm doğal dünya için.

Nature Ecology & Evolution’da bugün yayınlanan bir çalışma, insanların gezegenimizi jeo mühendisliğe tabi tutması ve bu işlemi aniden durdurması halinde neler yaşanabileceğinin modellemesini yapıyor. Global ısıdaki ani artış ekosistemleri kaosa sokarak, türlerin kitleler halinde ölümüne neden olacaktır. İklim değişimi sorunuyla mücadele etmememiz gerektiği anlamına gelmiyor bu. Fakat jeo-mühendislikle ilgili çok sayıda teorik soruna bir de ekosistemleri bütünüyle param parça etme riskini ekleyebileceğimiz gerçeğine vurgu yapıyor.

Bu çalışmadaki modellerde jeo-ühendislik yöntemiyle stratosfere 50 yıl boyunca yıllık 5 milyon ton sülfür dioksit ekleniyor. Daha sonra bu hipoteze dayalı senaryoda sülfür beslemesi bütünüyle durduruluyor (örneğin bu sistemi birilerinin hacklemesi ya da fiziksel olarak saldırı düzenlemesi gibi nedenlerden ötürü).

“Hızlı bir  ısınma yaşarsınız çünkü aeresollerin bir ya da iki yıllık bir yaşam süreçleri vardır. Daha sonra oldukça hızlı biçimde dökülüp giderler” diyor, çalışmanın yazarlarından, çevre bilimci Alan Robock. “Daha sonra tüm bu fazlalık güneş ışığına maruz kalır ve hızla jeo-mühendislik öncesindeki iklim koşullarına dönersiniz.” Karasal yüzey sıcaklıklarında her on yılda ortalama bir derecelik bir artıştan söz ediyoruz. “Bunu beş yıl süreyle yapsanız bile, aynı hızlı ısınma sürecini yaşarsınız” diye devam ediyor sözlerine Robock.

Yeryüzünde mevcut olan türlerin Dünya’daki 3.5 milyar yıllık yaşam süreçleri, çiçeklerden arındırılarak gerçekleşmedi. İklim değişimi yavaş gerçekleşirse, türlerin ekstra sıcaklık ya da soğuğa uyum sağlama imkanları olabilir. Fakat gezegene hızlı bir şekilde ve aniden bu denli yüksek miktarda güneş enerjisi gönderirseniz, yeryüzünde yaşayan türlerin gafil yakalanmalarına neden olursunuz.

Ve sorun sadece sıcaklıklarda yaşanacak değişimlere ayak uydurmakla ilgili değil; aynı zamanda yağışta yaşanacak büyük değişikliklerin de türlerin hızlı şekilde yeni iklimlere göç etmelerine ya da yok olmalarına neden olmasıyla ilgili. Amfibiler gibi sıcağa ve yağış değişikliklerine karşı hassas olan türler, bu değişikliğin üstesinden gelmekte oldukça zorlanacaklardır. Kaldı ki tüm türlerin kaçmak gibi bir şansları olmayacak. Ağaçlar, midyeler ve mercanlar bütünüyle yok olup gideceklerdir.

Kaynak : https://www.wired.com/story/how-engineering-earths-climate-could-seriously-imperil-life/
31
2
1
1
0
Emoji İle Tepki Ver
31
2
1
1
0