Bumerang, Avustralya yerlileri olan Aborjinler, eski Mısırlılar, Avrupalılar ve Hindistan’daki bazı kabileler tarafından silah olarak kullanılan, yassı bir kesite sahip sopadır. Günümüzde Avustralya ve ABD’de hala spor aracı olarak kullanılan bumerang, genel olarak akasya ve okaliptus gibi sert ağaçlardan yapılırlar ve boyları 40-90 cm aralığındadır. Küçüklüğümüzden beri bizi şaşırtan bir çalışma mekaniğine sahip olan bumerang, hava doğru fırlattıktan 10-20 saniye sonra tekrar bulunduğumuz yere doğru gelir. Peki bu nasıl gerçekleşiyor?
Bumerangların tasarımı
Bumerangların bildiğiniz gibi kendisine has eğimli bir şekli bulunur ve iki kanadın birleşiminden oluşurlar. İki kanadın bir yüzü düzken diğer yüzü kavislidir. Havada hareket eden bumerangın kavisli olan kısmından geçen hava, düz taraftakine oranla daha hızlıdır. Bu da kanadın kavisli ve düz yüzü arasında basınç farkının ortaya çıkmasına ve kanat üzerine basıncın düşük olduğu kısma doğru daha net bir kuvvetin etki etmesine sebep olur. Bu kuvvet, uçakların da havada kalmasını sağlayan ‘kaldırma kuvveti’ olarak isimlendirilir.
Bumerangın kanatlarının kenar kısımlarının da kendisine has bir tasarımı vardır. Kanatların bir tarafı diğerine nazaran daha sivridir ve kanatların birindeki sivri kenar içe doğru bakarken diğer tarafı dışa bakar.
Bumerangların çalışma prensibi
Bumerangın havadaki sırasında üstte olan kanadın dönüş hızıyla alt taraftaki kanadın dönme hızı birbirine eşit değildir. Bu da kavisli olan yüzün, yüzeyi düz olan diğer kanatlara etki eden kuvvetlerin birbirinden farklı olmasına yol açar. Uçaklardaki kanatların yüzeyi yere paralel olduğu için kaldırma kuvveti aşağıdan yukarı doğru etki eder. Uçakların havalanmasını sağlayan durum budur. Bumerangda ise kanatların yüzeyi yere diktir ve kanatlara etki eden kaldırma kuvveti bumerangın dönmesine ve dairesel bir rota izlemesine sebep olur.
