Beynin yeryüzündeki en gizemli canlı organı olduğunu düşündüğümüzde, sinir biliminin ne denli zorlu olduğunu anlayabiliyoruz. Beyinlerimizin taşıdıkları hayati öneme oranla geçirdikleri hastalıklar da o kadar ölümcül oluyor. Bilim insanları anlaşılması oldukça zor bu organ hakkında daha fazla bilgi edinmek için çalışıyorlar. Elbette her geçen gün alınan riskler de artıyor.
Beyin cerrahları, sağlıklı dokuların arasına sızan ve orada üreyen tümörleri almak için ellerine güvenirler. Yapılan operasyonlar o kadar dikkat gerektirir ki ufak bir hata, hastanın hayatını karartabilir. Doktorlar, sağlıksız dokuları diğerlerinden ayırırken son olarak neşterlerine ve titremeyen ellerine güvenirler. Teknolojinin gelişmesiyle, bu önemli operasyonlarda cerrahların elleri elbette güçlendi. Ancak hala büyük riskler ve tehlikeler mevcut.
İşte bu noktada devreye heyecan ve insansı ataletten yoksun olan robotlar devreye giriyor. Sinir bilimciler, sorunlu beyin hücrelerinin aktivitelerini kaydetmek ve gözlemlemek için patch clamp adı verilen bir teknik geliştirdiler. Yöntem, nöronların zarları ile temas edebilecek kadar küçük bir cam pipet sayesinde, hücrenin zarında gözenek açmaya dayanıyor. Elbette bahsi geçen boyutlarda insanlar değil, yapay zeka yazılımlarıyla desteklenmiş robotlar görev alıyorlar. Bir bilgisayar algoritması, gözünüzün göremeyeceği çok çok küçük boyutlarda çalışabilen hassas bir robot ve yeterli düzeyde bilim sayesinde, nöronların faaliyetleri canlı olarak izlenebiliyor.
Nöronların birbirleriyle olan iletişim yollarını aydınlatmak ve aralarında nelerin döndüğünü anlamak, alzheimer veya şizofreni gibi birçok hastalığa da çözüm getirebilir. Bunu bizler değil, araştırmayı yapan ekip ve liderleri Ed Boyden söylüyor. Zamanla daha fazla araştırmaya alan açacak bu önemli gelişme, yakından takip edilmeye değer.
