Kahve Karıştırmakla Bitcoin'in Çalışma Düzeni Arasındaki 'Yok Artık' Dedirten Benzerlik

8
3
2
1
0
Fizik dünyasının en çetrefilli alanlarından birisi olan akışkanlar dinamiği, kripto paraları düşündüğümüzde aklımıza gelen ilk şey olmayabilir. Bu iki dünya arasındaki çığır açıcı bağlantıları keşfeden bir Stanford Üniversitesi fizikçisine göre Bitcoin, sıvıların dinamikleriyle çok benzer bir şekilde çalışıyor.

23 Nisan’da yayınlanan bir çalışma, fizik dünyasına damgasını vurdu. Stanford Üniversitesi’nde görevli fizikçi Willam Gilpin, henüz bir doktora öğrencisi olmasına rağmen Bitcoin’in çalışma prensibini akışkanlar dinamiği ile birleştiren muhteşem bir tez ortaya attı. Kendisine göre sıvıların dünyasını anlamak, geleceğin siber güvenlik önlemleri ve finansal teknoloji dünyası için çok önemli bir rol oynayacak. Şimdi bu kafa karıştırıcı keşfe daha yakından bakalım. 

Kripto paralar ve doğadaki fizik kurallarını yöneten matematiksel fonksiyonlar arasındaki benzerlik, gelecekte daha gelişmiş bir siber dünyayı ayaklarımızın altına serebilir. Bu ilginç bakış açısı, kripto paraların temel teknolojisi olan Blok Zinciri ile ilişkili bir durum.

Willam Gilpin, “Kripto paraların ve altında yatan teknolojilerin, doğada işleyen fizik kurallarıyla benzerliklerini keşfetmek, yeni keşiflerin kapısını aralayabilir” diyor. 

Bu söylemleri daha iyi anlamak için Bitcoin ve diğer bütün kripto paraların çalışma prensipleri hakkında temel bilgilere ihtiyaç var. Kripto paralar, tamamen anonim şekilde çalışmak için üretilen dijital bilgi yığınlarıdır. Bu bilgi yığınları, herhangi bir merkez tarafından kontrol edilemezler. Aynı zamanda temellerinde bulunan Blok Zinciri teknolojisi, kripto para birimlerinin de ötesinde şeyler vadediyor. Bir dizi matematiksel işleme dayanan bu teknoloji, güvenli bilgi alışverişi sağlıyor. Yani hem kimlikler korunuyor hem de mevcut bilişim sistemlerine nazaran kırılamaz güvenlik duvarları örülüyor. Temelinde de matematik yatıyor. 

Bir fizikçi olan Gilpin, kripto paraların karmaşık dünyasıyla bir sıvıyı karıştırdığımız zaman işleyen fizik yasalarını bir araya getiriyor. Bir örnekle açıklamak gerekirse, elinizde bir fincan sade kahve ve kaşık olduğunu düşünün. Kahvenizi kremalı sevdiğiniz için krema tozunu da içine boşaltıyor, kaşığı bardağa daldırıyorsunuz. Karıştırmaya başladığınız andan itibaren, kahve ve krema minik bir girdapla çeşitli desenler ortaya çıkartarak karışıyorlar. Her bir kahve fincanı içinde kendine özgü desenler ve karışma şekilleri oluşuyor. Yani içtiğiniz kremalı kahvelerin hiçbirisi aynı şekilde karışmıyorlar. 

Kaşığınızın nereden nereye ve hangi hızlarda hareket ettiği, dönüş hızı gibi etmenlerle oluşan desenler birbirinden bağımsız birer örnek oluyorlar. Elbette bunun temellerinde de doğanın fizik kuralları ve karmaşık matematiksel formüller yatıyor. 

Gilpin ise sıvıların karışma prensipleriyle, kripto paraların güvenliğini sağlayan karmaşık dijital işlemler olan “hashler” arasında bağlantı buldu. İki dünyanın da temellerinde yatan matematiksel düzen, birbirlerine çok benziyordu.

Kripto paralar ve dijital imzalar gibi benzer uygulamalar, kredi kartı işlemlerinde ve yasal belgelerin dijital olarak paylaşılmasında kullanılıyorlar. Gittikçe yaygınlaşan bu yöntemler, kağıt ve kalemle bir araya gelen mühürlü ıslak imzalı belgeleri tarihe gömüyor. Gilpin’e göre uygulamalı fizik alanlarını çözümlemek, dijital dünyadaki güvenlik önlemlerinin de çok daha iyi seviyelere ulaşmalarını sağlayacak. 

Keşifle birlikte ayrıca, insanlar tarafından tasarlanan hesaplama dünyalarının, sadece dijital ortama uygun olmadıkları da anlaşılıyor. Yani kripto paraların temelinde doğanın fizik kuralları işlemeye başlamış bile. 

Araştırmanın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz. 

Kaynak : https://news.stanford.edu/2018/04/23/swirling-liquids-shed-light-bitcoin-works/
8
3
2
1
0
Emoji İle Tepki Ver
8
3
2
1
0