NASA, "Yaşanılabilir Bölge" İle İlgili Düşünme Tarzımızı Değiştirmek İstiyor

23
3
1
0
0
NASA'da çalışan bilim insanları, bildiğimiz geleneksel alemin ötesinde bulunan potansiyel yaşanabilir bölgenin Dünya standartlarının dışında değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorlar.

Bundan önceki birçok yazıda belirttiğimiz gibi insanlar her zaman evrende kendi gezegeninden başka herhangi bir yaşam olup olmadığını merak etmiştir. Elbette birçok kişinin burada kastettiği bir insan gibi gözle görülür bir canlı olsa da yaşam, hepinizin bildiği gibi çok daha geniş ve farklı bir kavramdır. NASA'nın Jet Propulsion Laboratuarında çalışan ve bir gezegen jeoloğu olan Dr. Cynthia Phillips, yeraltı okyanuslarına sahip Jüpiter'in buzla kaplı uydularından sadece biri olan Europa'yı inceleme görevi üzerinde çalışıyor. Europa uydusu bilim insanlarında "yaşanabilir bölge"nin dışında bulunuyor; bunun sebebi ise yaşam için önemli bir öncü olan sıvı suya sahip olup olmadığı kriterini geçememesi olarak biliniyor. Ancak Phillips'in görüşüne göre, bu bölgenin dışında kalmak, otomatik olarak incelenen bölgenin yaşamdan yoksun olduğu anlamına gelmiyor.

SXSW'de NASA'dan bilim insanları ve Dr. Phillips'in katılımıyla düzenlenen bir panelde kendi güneş sistemimiz ve ötesindeki uzaylı yaşam arayışlarına nasıl yaklaşıldığı tartışıldı. Phillips yaptığı konuşmada "Güneş sistemimiz sadece bir örnektir ancak, Dünya'ya hiç benzemeyen büyük bir sistem çeşitliliği var" ifadelerini kullandı. Açıklamalarına devam eden bilim insanı, "Dünyaya benzeyen hiçbir gezegen bulamadık ve tabi ki Dünyaları bulmak zor çünkü nispeten çok küçükler" dedi.

Son yıllardaki en heyecan verici keşiflerden biri, TRAPPIST-1 sistemiydi. NASA tarafından bizim güneş sistemimiz dışarısında bulunan 7 gezegenli bir sistem keşfedildi. İlginç olan ise bu gezegenlerin Dünya boyutlarında olmasıydı. Ancak bilim insanları yaptıkları araştırmada bu gezegenlerin etrafında döndüğü cisim olan "Kızıl Cüce Yıldız"ın Dünya benzeri ekosistemleri desteklemek için çok küçük ve soğuk olduğu sonucuna vardı. Ardından bu gezegenlerde yaşam bulmanın umutları Temmuz 2017'de kesintiye uğradı. Bu durumda yaşanabilir bölge, Dünya'ya Güneş'ten çok daha yakındı ve bu gezegenlerdeki UV radyasyon miktarını, yaşanmaz bir düzeye yükseltiyordu.

Aralık ayında arXiV.org'da yayınlanan bir çalışma, “yaşanabilir bölge”de yabancı yaşamı ararken arama ölçütlerinin çok dar olduğu fikrini önerdi. Araştırmanın yazarlarına göre, daha fazla olmasa da, yeraltı okyanuslarıyla donmuş gezegenler, yaşam bulmak için mümkün olduğunca muhtemeldi. Bu hayat, elbette, Dünyadaki organizmalara pek benzemeyebilir. Panelde konuşan Dr. Tiffany Kataria, bu fikri destekledi ve daha geniş bir biçide ele aldı. Bilim insanı, Satürn'den örnekler vererek gel-gitlere değindi ve gezegenlerin sadece yüzeylerine bakılmaması gerektiğini savundu. Kataria, “Yapının neye benzediğini gözden geçirmemiz gerekiyor” dedi. "Yaşanabilir bölgenin bu katı [kurallar] tarafından klasik olarak tanımlandığını söylemiştik, ama kendi Dünyamıza bakacak olursak, hayata katkıda bulunan birçok farklı koşul vardır ve yaşam bu kriterlerin bazılarının yokluğunda devam edebilir." ifadelerini kullandı.

Kısaca bilim insanları yabancı yaşamı ararken çok farklı parametrelerin olduğunu ve bunlara dikkat edilmesi gerektiğini savundu. Klasikleşmiş yabancı yaşam kurallarından çıkmak gerektiğini savunan NASA çalışanları ön yargılı olmamak gerektiğini de vurguladı. Siz ne düşünüyorsunuz?

Kaynak : https://www.engadget.com/2018/03/11/nasa-habitable-zone-alien-life-sxsw/
23
3
1
0
0
Emoji İle Tepki Ver
23
3
1
0
0