Ortaçağ Avrupa'sına Ait Şaşırtıcı Keşif: İnsanlar Zombilerden Korkuyorlardı!

10
2
1
0
0
İngiltere'de keşfedilen bir mezarlığa ait kalıntılar, Ortaçağ'ın karanlık yüzüne ışık tutuyor.

Modern dünyanın en büyük apokaliptik efsanesi olan zombiler ile ilgili sayısız film ve dizi çekiliyor, oyunlar yapılıyor. Her eserin kendine ait zombi evreni onlara farklı özellikler yüklüyor ve günümüz dünyasında ya da gelecekte yaşanan bir hikayeye dönüştürülüyor.

Bir virüs bulaşır, salgın bir hastalık olur ve ölen insanlar artık bir insan değildir. Tıpkı hayvanlardaki gibi beslenme içgüdüleri, etçil oluşları ve acı hissetmemeleri tüm senaryoları yeterince ilgi çekici hale getiriyor. 80’lerden itibaren gittikçe popülerleşen zombi uyarlamalarının kaynağı elbette modern insanın hayal gücüdür. En azından İngiltere’de yapılan bu arkeolojik keşfi duyana kadar biz de öyle düşünüyorduk.

Arkeologlar, İngiltere’nin Yorkshire bölgesinde yapılan çalışmalarda ortaçağ köylülerinin, cesetlerin tekrar canlanmasını engellemek için onları tekrar “öldürdüklerini” keşfettiler. Merak edenleriniz için, 4 ila 50 yaş arasındaki kurbanların bulunduğu terk edilmiş Wharram Percy köyünün fotoğrafını hemen aşağıya bırakalım: 

Uyluk kemikleri ikiye kırılmış, başları kesilmiş ve kalpleri yakılmadan önce çıkartılmış cesetlerin kalıntıları işte bu köyde bulundu. Kimi kurbanların bu işlemler öncesinde hayatta oldukları tespit edilmiş. Ölülerin yeniden canlanmalarından korkan köylülerin oluşturduğu mezarlığın kalıntılarının incelenmesine devam ediliyor. Ancak bu aşamada bile ulaşılan sonuçlar oldukça ilgi çekici.

Bıçak izlerinin bulunduğu bir kemik örneği günümüze kadar korunmayı başarmış:

Bir insan tibiasının (bildiğimiz kaval kemiği) bu kısmı kurbanın bir saldırı sonucu öldürüldüğünü kanıtlar nitelikte. Araştırmacılara göre bu iz bir ok izi.

11. yüzyıldan itibaren yazarlar, yaşadıklarını dönemin toplum yapısını anlatan ve bu teorileri destekler nitelikte eserler ortaya koymuşlar. Cesetlerin canlanmaması için onların “tekrar huzursuz olacağı” inancı sonucunda “intikam alanlarını” oluşturan toplumlar olduğu söyleniyor. Hatta vücutlarının şeytani olarak geri döndüğünü anlatan farklı yazı kalıntıları da mevcut. Elbette dönemin salgın hastalıkları düşünüldüğünde bireylerin hastalık halinde ölü zannedilip gömülmesi ve tekrar hareket etmesi bile o dönemde yaşayan insanlar için ürkütücü olmaya yetmiştir. 

Her ne olursa olsun cesetleri parçalayıp ateşe vermenin ya da gömmenin vahşice bir durum olduğu açık. Ancak kalıntılar ve araştırmalar, insanların bunları yapmak zorunda kaldıklarını gösteriyor.

Ustalıkla kesilen ve parçalanan kaval kemiklerinden bir kaçı daha:


Kalıntılar, söz konusu olaylara ait ilk kanıtlar:

İngiltere'nin köklü tarihi ile dikkat çeken Southampton Üniversitesi'nden bir ekip, bu tip olayların ilk kez arkeolojik kanıtlara sahip olduğunu söylüyor. Ekibin araştırmacılarından Simon Mays şunları söylüyor: “Wharram Percy köylülerinin ölülerin bacak kemiklerini kırarak mezarlarından çıkıp yürümelerini engelleme fikri, diğer araştırma sonuçlarına da uyum sağlıyor. Bize Ortaçağ inançlarının karanlık tarafını gösteren bu kalıntılar, Ortaçağ dünyasının bizimkinden ne kadar farklı olduğunu kanıtlıyor."

Kafası vücudundan ayrıldıktan sonra yakılan bir cesedin boyun kemiklerinden birisi:

Parçası olduğu beden öldükten sonra 3 darbe aldığı kanıtlanan kemik:

O dönemden günümüze ulaşan yazılar ise durum ilerledikçe korkutucu bir hale büründüğünü gösteriyor. Zira bu insanların herhangi bir savaşta öldürülen yabancı bir toplum olmadığı ve bölgedeki diğer normal mezarlıktaki insanlarla genetik uyum sağladığı sonucuna ulaşılmış.

Cesetler yaklaşık 4 ile 50 yaş arasında ve bir olay değil farklı zamanlarda yaşanan bir dizi olay söz konusu. Kalıntılar 100 yıllık bir “ölü öldürme” geleneğine işaret ediyor. 

Üzerinde bir bıçak kesiği ve yanık izi bulunan boyun kemiği daha bedenin ölümünden sonra gerçekleştirilmiş:

Bu kafatası parçası ise yakılmadan önce başına ölümcül bir darbe yiyen bedene ait:

Ortaçağ insanlarında görülen bu inanç belki de hiç bir zaman gerçek olmadı, fakat “vahşice” gömülen cesetlerin bulunduğu mezar kalıntıları, dönemin insanlarının bu cesetleri öldürmek için bir mücadele yaşadığını gösteriyor. İşlenen bir suç sonucu verilen ceza şeklinin bu olma ihtimali elbette yüksek, fakat 4 yaşında öldüğü anlaşılan insan kalıntıları bu ihtimali zayıflatıyor. 


Yazarların keşfettiği bir diğer olasılık ise, yaşanan bir kıtlık sırasında yamyamlık eğilimiyle cesetlerin parçalanmasıydı. Zira kalıntılar arasında bulunan çene kemikleri ve dişlerin üzerinde başka insanlara ait kemik iliği ve beyin izlerine rastlandı. Kısaca o çene kemiğine sahip insan tarafından başka insanların organları yenmişti. 

Ancak araştırmacılar parçalanıp yakılan bedenlerin üzerindeki kesik izlerinin kıtlık sebebiyle yaşanan yamyamlık akımı sonucu gerçekleşmediğine daha yakın. Çünkü Ortaçağ’da yaşanan benzeri kıtlık vakalarında kesikler, büyük kas atmaçlarında yani et miktarının daha fazla olduğu bölgelerde bulunuyor. Wharram Percy köyündeki bu mezarlıkta ise bıçak izleri başta, boyun bölgesinde ve kaval kemiklerinde bulunuyor.  

Bölgede bulunan 137 farklı kemiğin araştırılmasına hala devam ediliyor.

Kaynak : http://www.dailymail.co.uk/news/article-4373608/Medieval-villagers-dismembered-corpses-prevent-Zombies.html
10
2
1
0
0
Emoji İle Tepki Ver
10
2
1
0
0