Duygularımızı, düşüncelerimizi, hislerimizi bazen karşı tarafa göstermek istemeyiz. Poker Face’e sahip kişiler jest ve mimiklerini kontrol ederek duydu, düşünce ve hislerini ‘insanlardan’ saklamayı başarırlar. Peki tüm bunları teknolojiden saklamak mümkün mü? Dolby Laboratories'in baş bilim insanı Poppy Crum, yapay zekanın teknoloji ile birleşerek tüm duygu ve hisleri görebileceğini, bunun da poker face’in sonu olacağını söylüyor.
Gözbebeğinin genişlemesi beynin ne kadar çalıştığını gösterirken, cildimizden yayılan ısı ise ne kadar stresli olduğumuzu ve romantizm seviyemizi gösteriyor. Solunan karbondioksit miktarı sinirli olup olmadığımızı açığa çıkarıyor. Ayrıca minik yüz ifadelerimiz ve nefesimizdeki kimyasallar da o an ki hislerimize tercüman oluyor. Hepsi bu kadar mı? Kesinlikle değil.
Nöroloji uzmanlarına göre birinin konuşması sırasındaki zamanlaması bunama, diyabet, çoklu skleroz, bipolar bozukluk gibi rahatsızlıkları ortaya çıkarabilir. Ayrıca beyin dalgaları bir kişinin odağının neyin üzerinde olduğunu gösterebilir. Tüm bu veriler aslında her gün etrafımızda olsa da insan beyni bunları algılamak için yetersiz. Fakat teknoloji, tüm bu verileri analiz ederek bizi bizden daha iyi tanıyabilir.
Bu teknolojinin iki farklı yüzü bulunacak. Örneğin polisler, tuhaf davranan birinin bir sağlık sorunu olup olmadığını ya da suça meyilliliğini algılayabilir. Ayrıca bir arkadaşlık uygulaması duygu ve düşüncelerinizi algılayarak sizi en uygun aday ile eşleştirebilir. Fakat kötüye kullanım söz konusu olduğunda duygu ve düşüncelerinizi bilen teknolojiye karşı gizliliğiniz kalmayacak. Ayrıca duygu ve düşüncelerinizi bilen birinin sizi manipüle etmesi de olasıdır.
