Yaptığı hamleler, desteklediği projeler, elinden kaçırdığı genç yetenekler ve daha niceleri ile kurumsal düzeyde pek çok skandala imza atan, bu nedenle de sık sık eleştiri oklarının hedefi olan Tübitak, maalesef yine bir skandalı daha es geçmedi. Bu kez Tübitak'ın destek çıktığı "proje", 1980'li yıllarda bulunmuş ve o tarihten bu yana aktif olarak kullanılan bir sistem...
"Akademisyen" Arif Okudum, Fatih Belediyesi tarafından açılan Yenilikçi Projeleri Geliştirme Merkezi(YEPGEM) bünyesinde, "Disksiz Bilgisayar Sistemleri Projesini" hayata geçirdi. Üstelik proje öylesine dikkat çekti ki, Fatih Belediyesi ve TÜBİTAK Marmara Teknokent Enstitüsü (MARTEK), Arif Okudum ile birlikte ortaklık projesine bile imza attı.
İşin trajikomik tarafı ise, Okudum'ın ısrarla "kendi icatları" olarak lanse ettiği sistemin, yani "beynini ana bilgisayardan alan binlerce bilgisayarın disksiz çalışmasını sağlayan" sistemin temellerin 1984 yılına dayanması. Hatta muhtemelen bu sistemin adını da duymuşsunuzdur; Client yani İstemci (Thin Client olarak da geçmekte).
Bir ağ üzerinde, sunucu bilgisayarlardan hizmet alan kullanıcı bilgisayarlara istemci denmekte. Ve bu istemciler, bilgiye erişim yetkilerini sunucu tarafından almaktalar. Zengin ve zayıf olmak üzere iki türü mevcut olan istemciler, zengin versiyonunda yazılımın her seferinde sunucudan bütün istemcilere yüklenmesi ya da bir başka medyadan yüklenmesi ile, zayıf versiyonunda ise sadece sunumla ilgili grafik birimlerinin ve onların denetim yazılımlarının yüklenmesi ile çalışmakta. Yani bu sistemi bir görselle açıklamak gerekise;
Sistemi daha düz mantık bi anlatım ile açıklamak gerekirse, tek bir tane bilgisayar kasası sunucu oluyor ve diğer bilgisayarlar, bu tek kasa üzerinden farklı işlemler yapabiliyorlar. Böyle bir durumda da bilgisayarlar doğal olarak "disksiz" oluyor. Fakat sanıyoruz ne "akademisyen" olan Okudum'un, ne de 30 sene önce keşfedilmiş ve yaygın olarak kullanılan sisteme "yeni proje" diye imza atan Tübitak ile Fatih Belediyesi'nin bu durumdan haberi yok...
