Yapay zekalı sistemler konusunda birkaç insan büyük bir kısmının geliştirilmesinde öncülük etmiştir ve yapay zekanın babası olarak düşünülebilir. O kişilerden biri ve belki de en önemlisi ise Jürgen Schmidhuber.
Schmidhuber, derin öğrenme (deep learning) sisteminin babası olarak karşımıza çıkmakta ve kendisi, derin öğrenmenin nöral ağlarının da öncüsü olmuş bir kişi. Hatta günümüzde akıllı telefonlarımızda kullandığımız pek çok yapay zekalı sistemin temelinde Schmidhuber'ın imzası bulunmakta.
Yani yapay zekanın gelecekte nasıl bir konuma gelebileceği konusunda bir fikri olan varsa, o kişi Schmidhuber'dan başkası olamaz.
Schmidhuber'e göre yapay zekanın geleceğinde sadece işlerimizi elimizden almak yok. ''2050 yılında trilyonlarca kendi kendini kopyalayabilen yapay zekalı robotlar, asteroit kuşağında yer alacak'' açıklamasında bulunan Schmidhuber, birkaç milyon yıl sonra ise yapay zekanın galakside kolonileşmeye başlayacağını söylemekte.
Schmidhuber'e göre yapay zeka, gelecekte özellikle uzayda yapacağımız araştırmalar konusunda bir numaralı yardımcımız olacak. Yörüngede bulunacak robot fabrikaları, uzayı keşfetmemizi sağlayacak ve bir bağlamda bu yapay zekalar birer bilim adamı olacak. Birkaç milyon yıl sonra ise yapay zekalı robotlar kendi merakları ve hedefleri doğrultusunda galaksiyi keşfetmeye başlayacak. Schmidhuber, insanların bu konuda pek büyük bir role sahip olmayacağını ancak bu durumun bir sıkıntı yaratmayacağını da söylemekte.
Yapay Zeka Gerçekten Bunları Yapabilir mi?
Şimdi bile yapay zekalı sistemler pek çok şey başarabilmekte. Bu konuda deep learning sisteminin ve sahip olduğu nöral ağların rolü oldukça büyük. Bu sayede yapay zekalar konuşmadan görselleri tanımaya kadar pek çok şeyi sürekli olarak öğrenebiliyorlar. Bunun en basit örneği olarak karşımıza sürücüsüz araçlar çıkmakta.
''Nöral ağlar, hangi girdilerin önemli olduğunu ve hangilerinin olmadığını zamanla öğrenebiliyor ve kararlarını öğrendiği şeylere göre verebiliyorlar. Basitçe; hiçbir şey bilmeyen bir nöral ağı alıp doktor seviyesinde bilgi sahibi yapabiliyoruz. Her zaman öğrendiğinin üstüne koyan bu ağlar, zaman içinde insanın performansına erişecek bilgiye sahip oluyor.''
Bir diğer deyişle, şimdiden sürekli öğrenerek her geçen gün kendini geliştiren yapay zekalı sistemlere zaten sahibiz. Ve bu sistemler, gün geçtikçe yapabildiklerinin sınırlarını zorlamaya devam ediyorlar.
Yapay zeka gelecekte Schmidhuber'ın tahmin ettiği gibi olur mu bilemiyoruz ancak şu anki gidişat kesinlikle tam olarak da onu göstermekte.
