Günümüzde yenilenebilir enerji kaynakları üzerine oldukça kuvvetli adımlar görüyoruz. Aynı zamanda da maalesef, birçok yenilenemeyen enerjiyi kullanmaya devam ediyoruz. En son hesaplamalara göre enerji kullanımında gerekli değişiklikleri yeterine hızlı gösteremiyoruz.
Araştırmalar, geri dönüşü mümkün olmayan iklim felakaetlerini önleyebilmek için 2050 yılına kadar enerji kullanım ve üretim alışkanlıklarımızı tamamen değiştirmemiz gerektiğini belirtirken, şu anki hız ile bu değişimin 30 yıl değil tam tamına 363 yıl içinde tamamlanacağını gösteriyor..
İklim değişikliği sorununa yavaş tepki vermemizin nedenleri çok ve çeşitlidir. Tüm bir gezegenin enerji ağını değiştirmek, maliyetli ve zaman alıcıdır. Keza politik ve teknik açıdan da oldukça zor. Enerji üretimini yarın fosil yakıtlardan arındırmak çevresel bir bakış açısıyla harika olurdu ama aynı zamanda birçok insanı işsiz bırakacak, bolca şirketi iflas ettirecektir. Başka bir deyişle, daha iyi enerji çözümlerine geçmek oldukça karmaşık bir denklemdir.
Son anketler, ortalama olarak insanların, küresel ısınmayı tamamen çözecek olsa bile, insanların hane faturalarında ayda 5 dolardan fazla ödeme yapma konusunda isteksiz olduğunu gösteriyor. Aynı anketler 15 yıl önce yapıldığı zaman, bu rakam 10 dolardı. Tüketicilerin aksine, dünyanın dört bir yanındaki hükümetlere göre ise Fosil yakıtlar ve karbondioksit üretimi hakkındaki düzenlemeler ve vergiler, ihtiyaç duyulan temiz enerjiye yatırım yapmanın tek yolu olabileceği yönünde. Bu durum da tüketiciler ve devletler arasında bir uzlaşamamaya sebep oluyor.
Bu bilgler ışığında 2050 yılına kadar gerekli enerji hedeflerine ulaşmak gerçekten oldukça zor görünüyor. Ancak doğru yönde atılacak herhangi bir adım, pesimist senaryolardan kurtulmamıza yardımcı olacaktır. Harvardlı uzman Daniel Schrag ise bu durumu şöyle özetliyor: "Gelecek karanlık ve elden gelecek bir şeyimiz yokmuş gibi görünebilir ama pes etmek için bir bahane değil. İçinde bulunduğumuz durum, çabalarımızı ikiye katlamak için ateşleyici bir güç olmalı 2050'yi kaçıracaksak ne olmuş; hala 2060, 2070 ve 2080'inimiz var."
Siz ne düşünüyorsunuz; sizce insanlık, enerji ve doğaya verilen zarar arasındaki bu zorlu denklemi çözebilecek mi?
