İnternet kullanıcılarına adeta hayatı zindan eden ve "internet özgürlüktür", "internet hızdır" gibi sloganların kullanılmasına rağmen kullanıcıya her türlü haksızlığın yapılmasına sebep olan adil kullanım kotasından bir türlü kurtulmuş değiliz.
BTK'nın bu sisteme yönelik bazı adımları, bazı çalışmaları mevcut ancak bu adımların ve çalışmaların sonucunda yapılacak yeni düzenlemeler, kullanıcıları hiç de tatmin edebilecek yönden değil.
İşin bu kısmı bir yana, zaten adil kullanım kotası son derece saçma ve internet kullanıcıları açısından haksız bir durum oluşturan bir sistem. Eğer bu dediklerimiz havada kalıyormuş izlenimi veriyorsa, basit bir hesaplama ve elde edilecek rakamlar ile de bunu açıklamak mümkün.
Şimdi olayı düz mantık olarak şöyle ele alalım. 8mbps hızda bir internet bağlantısını tam kapasite kullanan bir kullanıcı, saniyede -yaklaşık- 1MB veri indirebilmektedir. Buradan yola çıkarsak, 8mbps internet bağlantısına sahip birinin aylık indirebileceği boyut 2.592.000MB ediyor (60x60x24x30).
2.592.000MB de 1024'e böldüğümüzde 2531GB, yani yaklaşık 2,5 terabyte demek. Sonuç olarak; ayın birinci gününden otuzuncu gününe kadar hiç durmadan, her saniye download işlemi yapan ve internet hızı 8mbps olan bir kullanıcı, ay sonunda 2,5TB indirmiş oluyor. Yani 8mbps'lik hattın download kapasitesi 2,5TB.
Şimdi gelelim adil kullanım kotası saçmalığına. AKK'ye göre -ekstra para verip limiti arttırmazsanız- aylık kotanızın sınırı 50GB. Yani üst tarafta yaptığımız hesaplama ile elde ettiğimiz kapasitenin sadece %2'si.
Bu da şu demek oluyor; hattınızın kapasitesinin sadece %2'sini kullanmışken interneti sağlayan firma size verilen hizmeti kısıtlıyor. Hem de verdiği hizmet zaten doğru düzgün değilken. Bir de bunun adına adil kullanım kotası diyor. Yani kapasitenizin %2'sini kullanmışken "interneti adaletsiz kullanmışsınız" diye internet hizmetiniz kısıtlanıyor.
İşin bir diğer saçma yanı ise, 50GB ve benzeri kota limitleri olan paketlerin "limitsiz internet" adı altında satılıyor oluşu.
İnternet kullanımı konusunda bir limit olmalı mıdır, limit ve kısıtlama gibi şeyler gerekli midir orasını bilemeyiz. Ancak şundan kesinlikle eminiz ki, böyle bir sınırlama, limitlendirme adaletsizliğin direkt kendisidir.
