Mobil cihaz sektöründe cihazlar her geçen gün daha da gelişmiş özellikler ile karşımıza çıkıyorlar fakat hala eSIM teknolojisine geçmemiş olmamız aslında büyük bir hayal kırıklığı diyebiliriz. Cihazlara gömülü SIM teknolojisi, hücresel şebekelerle güçlü bağlantı kurma adına ciddi bir potansiyele sahip fakat 2013 yılından bu yana kullanıcılara yönelik somut sayabileceğimiz türde henüz ciddi bir adım atılmamıştı.
Bu durumu, geçtiğimiz yıl birden fazla cihaza destek için güncelleme yayınlayan GSM Alliance (GSMA) bozmuş ve eSIM'e dair ilk somut adım atılmıştı. Daha sonrasında Microsoft, Intel ve Qualcomm ortaklığa giderek eSIM teknolojisine yönelik çalışmalar yürütmüşlerdi. Ve tüm bu adımlardan sonra artık eSIM teknolojisine geçmemize az bir süre kaldı.
Tam olarak nedir bu eSIM ve nasıl kullanılır?
e-SIM kart teknolojisi, adını “embedded SIM”den (yani gömülü SIM) almakta. Yani SIM kartlar artık telefonlardan çıkarılamayacak, ayrıca çıkarılmasına ihtiyaç da duyulmayacak. e-SIM kartlar, tüm operatörlerle uyumlu olacak şekilde çalışacak. Bu sayede numara taşımak ya da operatör değiştirmek için SIM kartların değiştirilmesine gerek kalmayacak.
Şu an için T-Mobile ve AT&T, eSIM konusunda Microsft ile çalışma halindeler ve GSMA da Mart ayında yayınladığı güncelleme ile dünya genelinde 800 civarında mobil operatör için sadece mobil cihazlara yönelik değil, PC, tablet gibi cihazlara yönelik olarak da desteğini sunmuştu.
Yukarıda gördüğünüz Samsung Gear S3, eSIM teknolojisini ilk barındıran cihazlardan biri ve şu an için eSIM'lere yönelik beklenti, en geç 1 yıl içerisinde bu teknolojiye geçmeye başlamamız.
