Akıllı telefon dünyasında iPhone 5S modeliyle birlikte yaygın bir şekilde görmeye başladığımız ve hızla yaygınlaşmasıyla günümüzde artık akıllı telefonların bir standartı haline gelmiş olan parmak izi okuyucular günlük hayatımızda ekran kilidini açmak hatta çeşitli bilgilerimizi korumak ve ödeme yapmak için kullandığımız bir güvenlik yöntemi haline geldiler. Üstelik parmak izi okuyucularla ilgili ortaya çıkan şehir efsaneleri, parmak izi okuyuculara olan güveni arttırıyordu.
Konuyla ilgili detaylı araştırmalar yürüten ESET firmasının güvenlik uzmanları, parmak izi okuyucularla ilgili şehir efsanesi haline gelmiş üç önemli iddiayı çürüten bir açıklama yayınladılar. İşte ESET uzmanlarına göre parmak izi güvenliği hakkında doğru bilinen yanlışlar!
1. Yanlış: Parmak izi, parolalardan daha yüksek güvenlik sunar
Birçok kişi parmak izinin sadece kendisine ait olduğunu düşünerek parolalardan daha güvenli olduğunu öne sürse de aslında sanıldığı kadar 'yanılmaz' değiller. Biyometrik veriler bazı durumlarda doğru olarak algılanamayabiliyor ve belirli parolalar kadar gerekli bilgiyle eşleşemeyebiliyorlar.
2. Yanlış: Parmak izleri kopyalanamaz
ESET uzmanlarının söylediğine göre sadece FBI'da 100 milyon kişinin parmak izi bulunuyor. Bu kayıtlı parmak izlerinin bir veri tabanında tutulduğunu varsaydığımızda olası minik bir saldırı bile onbinlerce parmak izinin kopyalanmasına neden olabilir. Üstelik yüksek çözünürlüklü fotoğraflardan faydalanarak parmak izinin birebir aynısını taklit etmek de mümkün.
3. Yanlış: Parmak izleri olduğu sürece parolaya ihtiyaç duyulmayacak
Bu da ESET uzmanlarına göre doğru bilinen yanlışlardan bir tanesi. Dikkat edecek olursanız Samsung gibi lider akıllı telefon üreticileri, telefonunuzu yeniden başlattığınızda parmak iziniz kayıtlı olmasına rağmen telefonunuza belirlediğiniz parolayı girmenizi istiyor. Öte yandan ESET uzmanlarına göre parmak izlerinin kopyalanabilir olması, hala parolanın yerini alamayacağını gösteriyor.