Akıllı Telefonlar ve Uygulamalar Bizi Nasıl İzliyor? İşte Tüm Yollar

70
15
4
3
1
Sürekli yanımızda taşıdığımız, uyurken yastığımızın altına ya da hemen yanı başımızdaki bir masanın üzerine bıraktığımız, hayatımızın en büyük 'yardımcılarından' akıllı telefonlar sadece yararlı bilgiler sağlamıyorlar. Bu yaşamsal cihazlardaki uygulamalar bizimle ilgili birçok veriyi toplayarak bunu çeşitli amaçlar için kullanıyor.

Akıllı telefonlarla ilgili birçok söylenti bulunuyor; parmak izimizi ele geçirdiler, sesimizi biliyorlar, retina tarayıcılarıyla göz izlerimizi aldılar ya da son olara yüz tanıma sistemleriyle yüzümüzü veri tabanlarına kaydettiler ve elbette bunların tümünün bileşkesi olarak hepsi Amerika'nın oyunu. Söylenenler bir yandan gerçekliği mevcut olsa da anlatılarak kastedilen durum oldukça komik bir yan da taşıyor. Ancak bununla birlikte birçok akıllı telefon uygulaması, bizimle ilgili onlarca veriyi de topluyor ve dün de haberinizi yaptığımız şekilde çoğunlukla şirketlere reklam verisi olarak satıyor. Peki bunları hangi yöntemlerle topluyorlar.

Sensörler

Akıllı telefonlarımızda bir sürü sensör bulunuyor; nerede olduğumu, ne kadar hızlı gittiğimiz gibi birçok şeyi ölçüyor.  Bu verilerin tümü, kullanıcı deneyimini iyileştirmek için uygulamalar tarafından kullanılıyor. Bu sensörlerin görevleri her ne kadar sizin doğru bir yolda gittiğinizi size bildirmek olsa da toplanan verilerin ne kadarının depolandığı her zaman bir soru işareti olarak duruyor.

Bildiğiniz gibi son aylarda büyük bir skandal olarak yorumlanan OnePlus'ın kullanıcı kimliğini ürettiği cihazlar aracılığıyla topladığı olayları gündeme gelmişti. Diğer yandan Google'ın gizlilik politikası Android cihazlardaki güvenlik ve gizlilik konusunu etkileyen en önemli faktör. Google hesabınızla Android'de oturum açar girmez cihazınız Google kimlik bilgilerinizle bağlantı kuruyor ve Google verilerinizi kaydetmeye başlıyor. (Telefonunuzun çağrıları, telefonunuzun konumu, kullandığınız cihaz ve daha fazlası.)

Apple'ın gizlilik politikasını çevrimiçi olarak da bulabilirsiniz. Toplanan verilerin birçoğu aynı olsa da, Apple, Google'dan farklı davranıyor. (ve Apple'a geri gönderilmemektedir). Face ID, Apple'ın kendisini gizlilik açısından nasıl ayırt edeceğine dair iyi bir örnek.  Söylenene göre Apple Face ID aracılığıyla topladığı verileri sadece telefonda saklıyor. Ancak, bu verilerin bazıları üçüncü taraf uygulamalar ile paylaşılabilir.

Uygulamalar

Akıllı telefonunuz tarafından toplanan ve cihazınızı üreten şirkete geri gönderilen (veya geri gönderilmemiş olan) temel bilgilerin üst kısmında, çalıştırdığınız uygulamalar tarafından toplanan tüm bilgiler bulunuyor. Bu uygulamalar da çoğuna bakmadığımız izin istekleriyle verileri topluyorlar.

Bir uygulamaya (Android telefonda) verilen izinlerin tam olarak ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız, Ayarlar bölümünü açın, ardından Uygulamalar ve bildirimler bölümüne gidin, bir uygulama seçin ve İzinler'i tıklayın.

Bu, bir uygulamanın telefonunuzda izleyebileceği verilerin özelliklerini gösterir ancak bu verilerin nasıl kullanıldığını tam olarak bilmek için o uygulamanın kullanım ve gizlilik politikası şartlarını incelemeniz gerekir. Bu bağlamda verilerinizin nasıl kullanıldığı açısından hala büyük ölçüde uygulama geliştiricilerin merhametine bağlıyız.

Diğer yandan Developer Felix Krause konuyla ilgili verdiği bilgilerde oldukça ilginç ve gözardı edilen bir şeyden bahsediyor; cihazınızdaki fotoğrafları görmesi için bir uygulamaya izin vermek bu uygulamanın bulunduğunuz konumu görmesini de sağlamaktadır. Çünkü tüm fotoğraflar coğrafi etiketler içermektedir. Bununla birlikte kullandığınız tarayıcı ve girdiğiniz siteler aracılığıyla da sanal olarak iz sürme işlemi yapılmakta.

Kontrolü Ele Alma

Muhtemelen söyleyebileceğiniz gibi, tam olarak hangi verilerin toplandığına ve ardından bu verilerin üçüncü taraflara nasıl verildiğine veya nasıl kullanıldığına dair iddiaya tutuşmak kolay değil. Üreticiler bu anlamda verdiğimiz izinler dolayısıyla istediğini yapabilir. Örneğin Samsung, politikasına göre, telefonunuzdan GPS bilgilerini toplayabilir, sesli aramalarını üçüncü taraflara konuşmadan metne dönüştürebilir ve tüm bu verileri, onu kullanabilecek iş ortaklarıyla paylaşabilir.

Elbette bunların hiçbirisini istemiyorsanız basit ama bir o kadar da imkansız bir seçenek var: kullanmayı bırakabilirsiniz. Ancak cihazlarınızdaki uygulamaların belki de istedikleri kadar veri toplayamamasını engellemek için kullanabileceğiniz bazı ayarlar bulunmaktadır.

Konum takibi, reklamverenler için büyük bir özellik. Android'de Ayarlar-Güvenlik ve Konum'dan Konum'u ve izleme geçmişinizi kapatabilirsiniz. IOS'ta Ayarlar'ı açın, ardından Gizlilik ve Konum servislerine gidin ve bu özelliği devre dışı bırakın. Aynı menülerden konum izlemeyi bir uygulama bazında kapatabilir veya sınırlayabilirsiniz.

Diğer yandan sensörler aracılığıyla bilgi toplanmasının önüne geçmek için ise yine birilerine güvenmek zorundayız. Google açısından, bu durumu yönetmek için resmi bir seçenek bulunuyor. Bu durum Google kullandığınız tüm platformları kapsıyor. Web'de Google hesap sayfanızı açarak, Kişisel bilgi ve gizlilik'i seçip verilerin toplanma şeklini değiştirebilirsiniz. (via Go to Activity Controls - via Go to My Activity) Sahip olduğunuz bazı verileri de silebilirsiniz.

Sonuç olarak akıllı telefonlarınız muazzam bir reklam ağının bir parçası olmasa da topladığı veriler sayesinde bazı reklamların oluşmasına katkıda bulunuyor. Teknolojiyi kullanan ve kullanmak zorunda olan bizler için bu duruma yönelik yapabileceklerimiz de oldukça kısıtlı. Elbette kullanmamak bir seçenek ancak bunu yapabileceğimizi de düşünmüyor. Bu duruma itiraz edenler çıkacaktır, çıkmalıdır ama sizin de bildiğiniz gibi üretim araçları kimdeyse iktidarda o vardır. 

Kaynak : https://fieldguide.gizmodo.com/all-the-ways-your-smartphone-and-its-apps-can-track-you-1821213704
70
15
4
3
1
Emoji İle Tepki Ver
70
15
4
3
1