Antarktika Bir Zamanlar Ormanlarla Kaplı, Yemyeşil Bir Kıtaydı!

41
9
2
2
1
Dünya tarihi, büyük felaketler ve onların uzun yıllar süren izleriyle dolu. Bu izler arasında geçmişe ışık tutan en büyük keşifler de genellikle fosiller oluyor ve Antarktika’da bulunan fosiller, buranın bir zamanlar ormanlarla kaplı olan doğa harikası bir yer olduğunu gözler önüne seriyor.

Araştırmacılar Erik Gulbranson ve John Isbell’in liderlik ettiği bilim insanlarından oluşan bir ekip, National Geographic’in aktardığı bir keşif yolcuğuna çıktılar. Bilim insanları düşük sıcaklıklar, 24 saat boyunca hiç batmayan kör edici güneş ışıkları ve birçok olumsuz şartla mücadele ederek Antarktika’daki fosil kayaçlarını araştırdılar.

Kasım 2016 ve Ocak 2017 arasında yapılan bu keşif gezisi sırasında çeşitli ipucuları toplandı. Sonuç olarak, dünya tarihini en büyük kitlesel yok oluşuna ışık tutan 13 parçalık fosil kayıtlarına ulaşıldı. Verilere göre Antarktika, 260 milyon yıldan daha uzun bir süre boyunca yemyeşil bir kıtaydı.

Prof. Gulbranson, "Bir bütün olarak kıta, bugünkü sıcaklıktan çok çok daha sıcak ve nemli bir ekosisteme sahipti." diyor. Günümüzde Sibirya’da bulunan sürekli yeşil kalan ve düşük çeşitlilik gösteren ekosistemin bir zamanlar Antarktika’da da olduğu anlaşılıyor.

"260 Milyon Yıllık Fosil Ormanı... Antarktika'da keşfedildi"

Fosilleşme süreci, antik ağaçların biyolojisini ve kimyasını korudu. Bu sayede araştırmacılar, fosil ahşaplar içinde bulunan mikroorganizmaları ve mantarları inceleyebiliyorlar.

Gulbranson bulunan fosiller hakkında, "Aslında dünyanın en iyi korunmuş fosil bitkilerinden bazılarına sahibiz. Ağacın içindeki mantarlar muhtemelen mineralleştiler ve birkaç hafta içinde taşa dönüştüler." açıklamasında bulundu.

Tarih öncesi bitkilerin mevsimler arasında hızla geçiş yapabileceğini tespit eden araştırmacılar, modern bitkilerin aynı dayanıklılığa sahip olmadıkları görüşündeler. Çünkü antik dönemde yetişen ağaçlar, sert hava koşullarına oldukça dirençli yapılarıyla biliniyorlar. Üstelik aralarında uçurumlar bulunan mevsimsel değişiklikler, onların biyolojisini çok az etkiliyor.

Antarktika, bulunduğu konum gereği güneş ışığını bizim gibi almıyor. Oradaki gündüzler 5 ila 6 ay sürerken, geceler de aynı uzunluğu sahip oluyor. Hatta gün batımı ve doğumu bile 1’er ay vakit alabiliyor. Bu nedenle hem yüksek sıcaklıkları hem de çok düşük sıcaklıkları yaşıyorlar. Bilim insanları, antik dönemdeki bitki örtüsünün bu şok edici değişime nasıl dayandıklarını çözmeye çalışıyorlar. Sonuçta günümüzde 5 ila 6 ay hiç güneş ışığı almadan yaşayacak bitkilerin sayısı çok az.

Kitlesel yok oluş:

Günümüzden 299 ila 251 milyon yıl öncesine kadar uzanan Permiyen dönemi, süper kıta denilen ve bugün bilinen kıta formlarının bir arada bulunduğu bir dönemdi. Günümüz Antarktika'sı, Güney Amerika, Afrika, Hindistan, Avustralya ve Arap Yarımadası'nın ana karaları parçalanarak ayrıldılar. Kıtalar Dünya’nın kuzeyine kaydı, buzullar da güneyine.

Kıta hareketlerinin yoğunlaştığı zamanlarda, şiddetli depremler ve volkanik olaylar meydana geldi. Bu felaketler silsilesi, deniz türlerinin %90’ından fazlasını yok etti ve daha sonra dinozorların yayılmasına imkan tanıdı.

Bilim insanları, Dünya’nın antik tarihine ilişkin verileri toplamaya ve analiz etmeye devam ediyor.

Kaynak : https://news.nationalgeographic.com/2017/11/ancient-fossil-forest-found-antarctica-gondwana-spd/
41
9
2
2
1
Emoji İle Tepki Ver
41
9
2
2
1