Aşıların uygulanmaya başlandığı ilk zamanlarda, doktorlar aşının hamilelere yönelik zararı olup olmadığı bilemedikleri için aşıdan kaçınmayı tavsiye etmişlerdi. COVID-19 aşılarının hamilelerde düşüğe sebep olduğu, anneyi öldürdüğü gibi iddialar mevcuttu. Fakat sonraki süreçlerde, elde edilen güvenlik verileriyle birlikte aşının hamilelere, çocuğa, anneye bir zarar vermediği, aksine COVID-19’un daha fazla risk teşkil ettiği belirtildi.
Ankara İl Sağlık Müdürü Zülfikar Akelma, 2021 yılında COVID-19 nedeniyle 12 hamilenin vefat ettiğini belirterek, "İçimizi yakan durumlar bunlar. Bu anneler, genç anneler. Hepsi aşısız grup. Mutlaka hamilelerin aşı olması gerekir. Gebelerin aşı olmasının bebeğine herhangi bir zararı yok" dedi.
“Hayatını kaybeden hamile vatandaşlar aşısızdı”
Ankara’nın aşılama konusunda Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu söyleyen Akelma, hastaneler ve aile sağlığı merkezleriyle birlikte organize sanayi bölgeleri, vatandaşların yoğun olduğu meydanlar, Esenboğa Havalimanı, AŞTİ ve Yüksek Hızlı Tren Garı gibi yerlerde aşılama çalışmalarının yoğun bir şekilde sürdürüldüğünü anlattı.
COVID-19 sebebiyle hayatını kaybeden hamile vatandaşların hepsinin aşısız olduğu söyleyen Akelma, “2021 yılında Ankara'da 12 gebe, yani gebelik döneminde veya doğumdan sonraki 42 gün içinde olan kişi, COVID-19 enfeksiyonuna bağlı hayatını kaybetti. Gebe olup Covid-19'a bağlı hayatını kaybeden 12 kişinin hepsi aşısızlardan oluşuyor" açıklamasında bulundu.
“Aşının bebeğe bir zararı yok”
Doç. Dr. Ahmet Zülfikar Akelma, ağır bir tabloyla karşılaşmak istemediklerini söylerek, "Tüm hamileler mutlaka aşı olsunlar. Gebelerin aşılanmasının önünde herhangi bir engel yok. Elimizde yeterince bilimsel veri var. Aşıyla ilgili tereddütlerini bir an önce sonlandırıp karar versinler. Onları da aşıya bekliyoruz" dedi.
Annelerin "bebeğe zararı olabilir" çekincesiyle aşı yaptırmadıklarına yönelik cevap veren Akelma, "Gebelerin aşı olmasının bebeğine herhangi bir zararı yok. Tam tersine gebelerde, aşı olduklarında ortaya çıkan antikorlar, bazılarında plasenta aracılığıyla bebeğe de geçip bebek için koruyucu dahi olabilir. Yani faydalı olur" ifadelerine yer verdi.
''Yoğun bakımlarda gençlerin sayısı artmaya başladı''
Akelma, tedbirlerin ve aşı olmanın önemini hatırlatarak, "Yoğun bakımlar ve servislerde yatan hastaların yüzde 90'a yakınını bir şekilde aşısı tam olmayan gruplar oluşturuyor. Bunlar içerisinde gençlerin de ağırlığı arttı" şeklinde konuştu. Ankara’da hastanelerin COVID-19 nedeniyle doluluk oranı hakkında da konuşan Akelma, hastane servislerinin genel doluluk oranının yüzde 55 olduğunu belirterek "Kovid-19 servislerimiz sabit değil. Bunları ihtiyaca göre azaltıyoruz veya artırıyoruz. Şu anda orada doluluk oranı yüzde 60. Genel anlamda yoğun bakımlarımızdaki doluluk oranımız yüzde 70. Yoğun bakımlarımızı COVID-19'a ayırırken ihtiyaca bakıyoruz." dedi.
