Atatürk Tarafından Kurulduğu Söylenen Gizli Birim ve ANKA Projesi!

28
6
3
3
0
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e olan hayranlığınızı daha da arttıracak bir haber.

Cumhuriyetimizin kurucusu Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün ne denli büyük bir önder, lider olmasının yanı sıra muazzam bir askeri deha da olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Ancak Atatürk hakkında muhtemelen çoğumuzun bilmediği bir şey daha var; kendisi aynı zamanda genç bir subayken 'özel istihbarat subayı' olarak yetiştirilmişti.

Bulgaristan, Avusturya, Romanya ve Almanya gibi ülkelerde birçok istihbarat görevinde yer alan Atatürk'ün bu görevlerinin hedefi ise 'havacılık'tır. Hatta Gazi Paşa, Osmanlı Devleti adına arkadaşı Fethi Bey ile birlikte, 1910 yılında Fransa’da yapılan büyük Picardie Manevraları’nı yabancı ülkelerin kurmaylarıyla birlikte izleme görevini bile almıştır.

Atatürk ile o dönem Osmanlı Veliahtı Vahidettin Efendi, 15 Aralık 1917 – 5 Ocak 1918 tarihleri arasında Almanya yolculuğu yapmış, yolculuk sonrasında ise Atatürk, hastalığının tedavisi için Viyana ve Karlsbad'a gitmiştir. Tabi bu yolculuklar için hastalık bir bahane olarak kullanılmış ve Atatürk, havacılık ile ilgili olan asıl amacını yerine getirmek adına askeri bilim adamlarının karargahlarında, birçok belge ve bilgiyi incelemiştir.

Atatürk, bütün bu çalışmalarının ardından Cumhuriyetin ilanı ile birlikte gizli bir birim de kurup bu birimde havacılığa yönelik çalışmaların başlatmıştır. Ata'nın bu çalışmalardaki parolası ise 'İSTİKBAL GÖKLERDEDİR' olmuştur.

Batılıların havacılık alanında yaptığı çalışmaları yakından takip eden Gazi Paşa, kurduğu ekip ile de bu alanda birçok önemli bilgi ve belgeye ulaşabilmekteydi. Hatta Atatürk, “savaşların ve milletlerin kaderinin belirlenmesinde, uçakların çok belirleyici rol oynadıklarını” pek çok konuşmasında da ifade etmiştir.

Cumhuriyeti ilan etmesinin ardından havacılık konusunda sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi Türk havacılığının gelişip güçlenmesini sağlamak adına kullanmak isteyen Atatürk, bu amaç ile Ankara’nın Hacıbayram semtindeki bir evde, Türk Tayyare Cemiyeti kurarak (16 Şubat 1925) kurumsal anlamda ilk adımların da atılmasını sağlamıştır.

Hatta Ata'nın burada oldukça önemli bir anısı da bulunmaktadır:

Devlet Hava Yolları’nın 1953-1954 yıllarında Genel Müdürü olan, Afyon Milletvekili  Rıza Çerçel, ‘Atatürk ve Hava Yollarımız’ adlı yazısında bir anısından söz eder: Atatürk, bir yaz gününde Devlet Hava Yolları, Ankara Tayyare Meydanı’nı ziyarete gelmişti.
 
O’na, alan binası önünde hasır bir koltuk getirmiş; etrafını çevrelemiş; yakın bir gelecekte yapılacak işleri, alınacak uçakları, kurulacak tesisleri uzun uzun anlatmıştık. Atatürk sadece dinliyordu. Bu dinleyişte tunçtan bir heykel sabrı vardı. Nihayet bu mutlu ziyaretin değerli anısını sonsuzlaştırmak için kendisinden bir imzasını rica etmiştik. Uzatılan defteri ve kalemi aldı. Düşünüyordu. Gözleri karşıki ıssız tepelerle, bunların çevrelediği alan boşluğunda bir şeyler arıyor gibiydi, isteksiz bir edâ ile başını önüne eğdi. Elindeki kalemin, kâğıt üzerine mıhlanmış gibi bir hali vardı. Nihayet kalem işler gibi oldu ve kâğıt üzerinde Kemal’in baş harfi olan tek bir K harfi belirdi. Fakat hepsi bu kadardı. Büyük insan atacağı Kemal Atatürk imzasının baş harfi olan K harfini yazdıktan sonra defteri ve kalemi geri verirken: “Şimdilik bir K harfi yeterlidir. Bana vaad ettiğiniz işler yapılıp bitirildikten sonra imzamın geri kalan kısmını tamamlarım” demişlerdi.

Atatürk tarafından kurulan söz konusu gizli birim, onun havacılık alanındaki planlarını ve projelerini yerine getirmek adına ciddi şekilde uğraş vermiştir. Zaten Atatürk'ün “Bana vaad ettiğiniz işler yapılıp bitirildikten sonra imzamın geri kalan kısmını tamamlarım” demesi de bir bakıma bu gizli birimin varlığını kanıtlar niteliktedir.

Seçkin subaylardan kurulan ve havacılık ile alakalı önemli çalışmaların yapıldığı bu birimde subaylar sık sık yabancı uçak pilotları ile de bir araya gelmiş, bu sayede Türk havacıları önemli derecede bilgi ve deneyim kazanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda Osmanlıca olarak, askere özel, az sayıda basılmış havacılık ve gelişmelerle alakalı kripto (şifreli) bir mecmuada şunlar yazılıydı:

“İstikbalde tayyareler öyle ileri gidecek ki, devletlerin ve milletlerin her hareketlerini gözetleyecek, dev gece görüşü teknikleriyle, şehirler ve milletler gece dahi gözetlenecek.” Atatürk ve arakadaşları, bu sistemi ANKA olarak adlandırmışlardı.

1922 yılında yayınlanan bir dergideki ANKA Kuşu:

Resimlerdeki ANKA'lara dikkat edecek olursak, o dönemde hayal edilerek çizilmiş bu ANKA'lar, dönemin süper gücü İngiltere'nin Başkenti Londra'yı aydınlatarak gözetlemektedir. Buckingham Sarayı ve Thames Nehri de çizimlerde yer almaktadır. Kripto kitapta şu ifadelerin de yer alması oldukça dikkat çekicidir: ''Bir gün başta Londra olmak üzere, tüm dünyanın başkentlerini, dağlarını, kırlarını izleyeceğiz! Türk kuşları, pilotsuz havalanma kabiliyetine sahip olacak.''

Kripto kitapla bulunan diğer görseller:

ANKA'yı daha yakından incelememizi sağlyacak bir diğer görsel:

ANKA'nın üzerindeki harflere ve sayılara dikkat edin: 10, T, 001, AN, KA ve K. Bir araya getirdiğimizde ANKA 10 T001 K oluşmakta.

Atatürk'ün "Şimdilik bir K harfi yeterlidir. Bana vaad ettiğiniz işler yapılıp bitirildikten sonra imzamın geri kalan kısmını tamamlarım"  sözündeki vaad günümüzde tamamlanmıştır. Yarım bıraktığı K harfinin geri kalanı da tahmin edebileceğiniz üzere Kemal Atatürk'tür. Aşağıdaki görsel, Türkiye'nin kendi ürettiği ANKA'ya aittir.

İşin üzen kısmı ise, söz konusu ANKA projesi, dünyada üç ülkede bulunmaktadır; ABD, İsrail ve Türkiye. Bu projenin geliştirilmesi konusunda Türkiye üçüncüdür. İlk olamamamızın ve daha şahane projeleri hayata geçiremeyişimizin sebebi ise Atatürk'ün vefatından sonra uçak fabrikalarımızın kapatılıp yerlerine traktör fabrikaları açılmasıdır.

Sonuç olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti kurarak Türkiye adına ''işlem tamam'' dememiş ve ''Büyük Türkiye'' ideali ile son derece önemli işlere imza atmak için de canla başla çalışmıştır. Tabi günümüzde bazı amaçsızların peşinden giden, okumadan, araştırmadan ve doğruya ulaşmadan bir haber olan bazı geri kafalı topluluklar, Atatürk'ü şahsi ve beşeri yönleri ile ele alarak büyük resme odaklanmaktan, Atatürk'ün asıl amacını ve gösterdiği hedefi görmekten aciz bir şekilde eleştirilerine devam etmektedir.

Ne olursa olsun bir kez daha -şimdi daha anlamlı bir şekilde- şunu demekte fayda var: İstikbal Göklerdedir!

Kaynak : http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=188
28
6
3
3
0
Emoji İle Tepki Ver
28
6
3
3
0