Ülkemizin birçok ülkeyle sorunları var. Belki de pek çok ülke arkamızdan işler çeviriyor, ancak Türkiye’yi halkı ile gerçekten seven ve bizim de onları sevdiğimiz iki dost ülkemiz var. Bunlardan birisi kardeş vatanımız Azerbaycan. Diğer ise Kore Savaşı döneminde yaptığımız yardımlar ile bugün bile bize teşekkürlerini sunan Güney Kore. Bu iki ülkenin insanları, bizim dünya üzerindeki en iyi dostlarımız.
Güney Kore ile dostluğumuzun adeta simgesi olan bir hikaye var. Süleyman asker ile Kore’li bir kız çocuğunun hikayesi. Eminim bu hikayeyi biliyorsunuz, çünkü Ayla ismi ile yayınlanan film, kısa süre önce yayınlanmasına rağmen dünyanın pek çok yerinde sinemaları silip süpürüyor.
1950 yılında Türkiye’nin Kore Savaşı için gönderdiği 5090 askerden birisi olan Süleyman Dirbirliği, savaş esnasında bir kız çocuğu bulur. Savaşın büyük kötülüğüne karşı savunmasız olan bu küçük kıza Ayla ismini veren Süleyman amcamız, kendisini manevi kızı ilan eder. Savaş boyunca bu kızı koruyan Süleyman amca, manevi kızı ile bağlantısını kopardıktan 47 sene sonra kızına yeniden kavuşur.
İşte bu hikayeyi filmlerde izleme imkanı bulduk. Süleyman asker ve Ayla’nın hikayesini anlatan film dünya genelinde o kadar çok beğenildi ki, en prestijli film ödüllerinden olan Oscar’ın bu seneki “En İyi Yabancı Film” dalında aday adayı bile oldu. Film 90 film arasından ilk 5’e kalmayı başarırsa resmi olarak Oscar adayı olacak. Kendi düşünceme göre Ayla bunu başarabilir.
Bugünkü haberimizi burada noktalamak isterdim, ancak ne yazık ki şu anda bitiremiyorum. Küçük kız Ayla’yı bulan Süleyman Dilbirliği, filmin galasından kısa bir süre sonra Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne kaldırıldı. Solunum yetmezliği gerekçesiyle yoğun bakımda tutulan Süleyman amca, filmi izledikten sonra gala esnasında fenalaştı.
Filmin yapımcısı Mustafa Uslu, “Süleyman amcanın ekim ayında tüm tahlillerini yaptırdık, bacağında çıban gibi bir kitle vardı. Bu kitle temizlendi ve tedavisi tamamlandıktan sonra taburcu oldu. Sonrasına galaya katıldı ve galanın bitiminde kulağıma eğilerek ‘Evlat benden bu kadar. Sen benim dileğimi gerçekleştirdin ben de Ayla’ya verdiğim sözü tuttum’ dedi. Ne demek istediğini anlamadım ama sonrasında kendini bıraktı. Doktorları da belirli bir rahatsızlığı olmadığını ama yaşama tutunmayı da bıraktığını söylediler” dedi.
Savaş gibi kötü bir şeyin içerisinde bile sevginin olduğunu bizlere kanıtlayan Süleyman amcanın en kısa sürede iyileşmesi ve Ayla’nın da içerisinde yer aldığı ailesiyle huzurlu bir hayat geçirmesi dileğiyle. Eğer hala filme gitmesdiyseniz, bu özel hikayeyi sinemalardan kalkmadan izlemeniz dileğiyle.
