Beynimiz, Vücudumuzun Fizyolojik Yapısı İçin Ne Kadar Etkili?

29
6
1
1
1
Bilim insanları, meditasyon gibi aktivitelerin, insanların fizyolojik yapılarını etkileyebileceğini ispat ettiler. Hatta buzadam olarak tanıdığımız Wim Hof'un sırrı da burada gizli.

Hepimiz daha öncelerden duymuşuzdur. Kimi insanlar çok yüksek sıcaklıklarına karşı daha dayanıklıdır. Kimileri ise bunun tam tersine aşırı soğuklara karşı dirençlidir. Buzadam olarak bildiğimiz Wim Hof bu duruma örnek gösterebilir. Bu adam, buzun altında yüzebiliyor ve saatlerce buz dolu varilin içinde kalabiliyor. Peki, Hof bunu nasıl yapıyor? Gerçekten böyle bir yeteneği mi var yoksa kendisini bir şekilde aşırı soğuk için eğitmiş olabilir mi? Bilim insanları, merak uyandıran bu durumu açığa kavuşturmak için çalışmalarını tamamladılar.

Bilim insanları, aşırı soğuk gibi bir etkinin insan beynine nasıl bir etki yarattığı, beynimizin bu gibi uç noktalarda nasıl davrandığını anlayabilmek için bazı çalışmalar yaptı. Yapılan bu çalışmaların sonucunda, insan beyninin aslında bu tip durumlara karşı bazı teknikler kullanılarak geliştirilebileceği ortaya çıktı. Yani aslında başarılı olabilirsek hepimiz bu tarz uç durumlara karşı direnç kazanabiliriz.

Homeostazi kelime anlamı olarak hücrelerimizin iç dengesinin sağlanması, dışarıdan gelebilecek olan etkilere karşı hücrelerimizin kendini koruması olarak tanımlanabilir. Yani homeostaz biz insanlar için hayati seviyede önem arz eder. Konuyla ilgili bir örnek vermek gerekirse, soğuğa uzun süreli maruz kaldığımız zaman, vücudumuz buna karşı olarak bazı tepkiler gösterir. Vücudumuzun göstermiş olduğu bu tepkiler bizim kontrolümüz dışında gerçekleşir ve vücut ısımızın bir süre korunmasına yardımcı olur.

Bilim insanları, yapılacak olan yoga ve meditasyon gibi bazı fiziksel aktivitelerin, homeostaziyi değiştirebileceğini belirlediler. Şöyle ki insanın psikolojisiyle fizyolojisi, bu noktada birlikte hareket ediyor ve uç durumlara karşı olan davranışları değiştiriyor. Aslında vücudumuz, psikolojik düşüncelerimizin kontrolü altına giriyor ve bu sayede olması gerekenden daha farklı tepkiler verebiliyoruz. Bizlerin yanına yaklaşmaya korkacağı buz dolu varile, Wim Hof'un girmesi ve saatlerce içinde kalması gibi...

Normal koşullarda bir insan fazlasıyla üşüdüğü zaman, bir plajı düşünerek içini ısıtamaz. Hem fizyolojik yapısı hem de psikolojisi buna karşı gelmektedir. O an bir insan için önemli olan tek şey soğuktur ve sıcak bir yere geçmek zorundadır. İşte buna beyin ağlarında nedensel etkilerin asimetrisi denir. Ancak Wim Hof gibi kişiler, bu asimetriyi meditasyonla kırabiliyor. Hof'un sırrı da kontrollü nefes alma tekniğini kullanması ve meditasyon yapması. Ayrıca her denemesinden önce Hof'un kıyafetine, 3 santigrat derece sıcaklığında su püskürtülüyor.

Kıyafetlere püskürtülen 3 santigrat derecelik su, Hof'un vücudunu fizyolojik anlamda uyarıyor. Ancak Hof, yapmış olduğu meditasyonlar sayesinde kendisini psikolojik anlamda daha da güçlendiriyor. Böylelikle Hof, bizlerin yapamayacağı bir yeteneğe sahip olmuş oluyor. Kişisel çalışmaları sayesinde beynini soğuğa karşı yönetiyor. Hatta öyle ki Hof'un beyni, soğuktan kaynaklanan vücut ağrılarını önlemek için bile çalışıyor. 

Bilim insanları, yapmış oldukları bu çalışmalar sonucunda Hof'un kendini bu noktada eğittiğini kesinleştirmiş oldu. Bilim insanları bu gibi tekniklerin, tüm insanlığa bir umut ışığı olabileceğini ifade ediyorlar. Günümüzde milyonlarca insan depresyon gibi psikolojik nedenlerden ötürü ilaçlara bağımlı olarak yaşıyor. Bu ilaçlar, insanları genel anlamda uyuşturuyor. Bilim insanlarına göre, Wim Hof gibi insanların kullanmakta olduğu teknikler, özellikle psikolojik rahatsızlıkların ilaç kullanmadan tedavi edilebilmesi yönünde birer alternatif olabilir. Önemli olan şey, kişinin psikolojisiyle fizyolojik özellikleri arasında bulunan bağı anlayabilmesi.

Kaynak : https://www.fastcompany.com/90343563/how-to-change-your-physical-state-by-using-your-mind
29
6
1
1
1
Emoji İle Tepki Ver
29
6
1
1
1