Cep telefonlarının yaydığı radyasyon ve ışığın uykuyu ciddi olarak geciktirdiğini söyleyen Prof. Aslan, saat 23:00’ten sonra bu cihazların yatak odalarından çıkartılması gerektiğini belirtti.
Uyku Merkezi’ne sabahları uyanamama, uykuda solunum bozuklukları, uykuda hareket bozuklukları, uykusuzluk ya da aşırı uyku gibi her gün en az 20 şikayet aldıklarını belirten Prof. Aslan, en çok sabahları yataktan kalkamama şikayetini aldıklarını ve buna gece uykuya dalma süresini geciktiren durumların sebep olduğunu söyledi.
"Kişilerde bir melatonin düzeyi vardır. Melatonin, ışıkla miktarı azalan, karanlıkla aktive olan, akşam 21.30’da vücutta salgılanmaya başlayan ve bizi uykuya hazırlayan hormondur. Telefonun yaydığı led ışık, melatonin salgılanmasını engelliyor. Cep telefonunun yaydığı radyasyonun da uyanıklığa neden olduğunu düşünüyoruz. Radyasyon beyinde uyanıklıkla ilgili merkezleri uyarıyor. Bir yandan radyasyon, bir yandan ışıkla kişinin uykuya dalması zorlaşıyor veya mümkün olmuyor" diyen Prof. Aslan, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Yatmadan önce oyun, mesajlaşma ya da sosyal medyayla ilgilenmeyi tercih edenler, uyku için gereken melatoninin en yüksek oranda salgılandığı saatleri pas geçiyor ve tabir yerindeyse bir sonraki otobüsü beklemek zorunda kalıyor. Yani melatoninin ikinci pik yapacağı dönemi. Bu da genellikle gecenin ikinci yarısını, saat 04.00’ü bulabiliyor. Sağlıklı bir uyku istiyorsanız 23.00’den sonra yatak odanıza cep telefonu ile girmeyin."