Geçtiğimiz günlerde Alman psikologlar tarafından yapılan bir deneye göre, beynimizin kendi oluşturduğu görüntülere inanma olasılığının daha fazla olduğu ortaya çıktı. Yapılan deneyde deneklere aynı görüntünün, beynimiz tarafından oluşturulan versiyonu ile dış dünyadaki versiyonu gösterildi. Denekler, beynin oluşturduğu versiyonu seçtiler.
Kafamızın içinde taşıdığımız mucizevi organın boşlukları doldurma ününü duymuşsunuzdur. Tamamlanmamış bir daireyi daire olarak algılamamız veya ters “v” ve dairelerden oluşan bir şekli üçgen olarak algılamamız, hep bu özelliğinden kaynaklanmaktadır. Böyle durumda bir zihnimizde oluşan görüntü, bir de dış dünyada kağıt üzerinde var olan gerçek görüntü bulunmaktadır. Beynimizin ise söz konusu çalışmada birincisine inanma eğiliminde olduğu ortaya çıktı.
Osnabrück Üniversitesi’ndeki bilim insanları, 100 denekten iki ayrı yatay çizgilerle parçalı haldeki dairelere bakmalarını istedi. Bu dairelerden birinin ortasında küçük bir dikey desen bulunuyordu. Katılımcılara hangi görüntünün kesintisiz olduğu soruldu. Katılımcılar ilk olarak ikinci imajda karar kıldılar. Sonrasında desenli olan kısım görülemeyecek bir şekilde tekrar soruldu. İmajlar aynı görüntüde olmasına rağmen %65 oranında desenli resim seçildi. Bilim insanları bu sonucun tam tersini bekliyorlardı. Ancak beynin doldurması gereken bir boşluk olduğunda, boşluk doldurduğu imaja inandığı ortaya çıktı. Projenin başındaki isim Prof. Dr. Ehinger, New Scientist’e verdiği röportajda bu durum için “Beynimizin dış dünyadaki görüntüler yerine kendi oluşturduğu görüntüleri gördüğünü kanıtlayan en önemli çalışmayı yaptık.” ifadelerini kullandı.
