Daha önce de çok kez hakkında konuştuğumuz ve insanoğlunun hastalıklara ve 'ölümlülük' kavramına karşı en büyük silahı olarak görülen 'CRISPR' teknolojisiyle geliştirilen bu yeni yöntemle birçok göz rahatsızlığı tarihe karışabilir.
Araştırmayı yürüten Kiara Eldred, tüm bu araştırma sürecinin, 'fetüsten itibaren insan gözünün nasıl geliştiğini ve ne tür anomalilere sebep olduğunu tespit etmek' amacıyla ortaya çıktığını belirtiyor.
Renk körlüğü gibi rahatsızlıkların sadece insanlara özel olmadığını ve birçok memelide de görüldüğünü belirten Eldred, insanda öncelikle maviyi ayırt eden hücrelerin geliştiğini ve kırmızı/yeşil tespit eden hücrelerin sonradan geldiğini belirtti. Göz küresinin CRISPR teknolojisiyle yeniden ele alınmasının sebebi de bu: Mavi, kırmızı veya yeşilin farkını ayırt edebilen nedir?
Önümüzdeki süreçte bilim insanlarının yegane hedefi gözü vücuttan bağımsız olarak inceleyebilmek. Bu sayede görme işlevini sağlayan retinanın ve retinayı etkileyen diğer bölgelerin ve süreci işleten diğer mekanizmaların nasıl çalıştığının tespit edilmesi mümkün olacak.
