Binance CEO’su CZ, Her İşe Yetişmesini Sağlayan Kurallarını Açıkladı: Eğlence Amacıyla Sohbet Etmiyorum…

10
5
3
3
2
Pek çoğumuz kitap okumaya, spor yapmaya ve hobilerimize ciddi zaman ayıramıyoruz. Hatta belki de bu durumu kabullenemiyor, kendimize ve çevremize itiraf edemiyoruz. Eğer siz de benzer bir durumdaysanız, dünyanın en büyük kripto para borsası Binance’i yöneten CZ’nin vakit yönetimi konusundaki bu tavsiyeleri düşüncelerinizi değiştirebilir.

Modern yaşamın getirdiği endişeler, zihnimizi rahatlatan ve psikolojimize, sosyal ilişkilerimize faydası dokunan pek çok faydalı alışkanlıktan uzaklaşmamıza neden oluyor. Örneğin ne zaman bir kitabın kapağını severek açıp onu sular seller gibi, her satırını anlayarak okudunuz? Muhtemelen çoğumuzun bu soruya cevabı biraz üzücü olacak. 

Ancak kendi alanında başarılı insanlar, bu başarılarını şans ya da kişisel becelerinden ziyade zamanı çok iyi yönetmeye borçlular. O isimlerden birisi de Binance CEO’su Changpeng Zhao ya da daha bilinir adıyla CZ. Dünyaca tanınan “patronların” artık suyu çıkmış kişisel gelişim tavsiyelerinden farklı olarak CZ; daha çok samimiyeti ve şeffaflığı ile bilinen birisi. İşte o yüzden kendisinin “zaman yönetimi” üzerine söylediklerini sizlerle paylaşmak istedik. 

1. kural “hayır” diyebilmek: “Yapmadıkların, yaptıklarından daha önemlidir”

binance cz

CZ, zaman yönetiminin çoğu zaman “hayır” diyebilmekle ilgili olduğunu söylüyor. Tahmin edebileceğiniz üzere bir saniyesi bile yüzbinlerce dolara mâl olabilecek bir kariyere sahip CZ; genellikle keşif veya tanışma toplantısı gibi “çok zaman alan ve verimsiz” etkinliklere hiç katılmadığını söylüyor. Hatta bu toplantılara ilişkin naif davetleri bile kabalık seviyesinde “hayır” diyerek geri çeviridiğini belirtiyor CZ ve ekliyor “Kabaca olabilir, ancak bana zaman kazandırıyor”.

2. kural: Özetlenebilecek her şey özetlenmelidir…

Kısaltılabilir her şeyi kısaltmanın etkisine değinen CZ, kişisel toplantılarının çoğunu en fazla 15 dakika veya daha kısa tuttuğunu belirtiyor. Hatta bunun için karşısındakilere sadece 15 dakika vaktinin olduğunu belirtiyor. 

İhtiyacı olmadıkça görüşmelere ve toplantılara katılmadığını belirten CZ; bu tip durumlarda ekip arkadaşlarından yapılan toplantının 30 saniyelik bir özetini istiyormuş. Aslında bakarsanız kişisel hayatınızda da uygulayabileceğiniz; odaklanacağınız bir işiniz, sevdiğiniz bir kitabınız ya da spor yapma vaktiniz geldiyse sizi çelen her engele bunu söylemek gerçekten ayıp değil. 

3. kural herkesin uygulayabileceği türden bir şey değil: Sohbetlere dalıp gitmemek ve kısa kesmek

CZ’nin belki de en tuhaf açıklaması bu olsa gerek, zira kendisi “İş ya da kişisel hayatında, internet ortamında veya gerçek hayatta hiçbir şekilde eğlence amaçlı sohbet etmiyorum. Sohbet başlarken doğrudan 'Ne yapmamı istersin?' diye soruyorum. Eğlenmek için sohbet etmiyorum.” diyor. 

Daha da artırıyor CZ ve şöyle devam ediyor “Hem işte hem de kişisel olarak artık konuşmam gerekmeyen sohbet gruplarından çıkıyorum. Tıklamam gereken bir şey daha azalmış oluyor. Bildirim ve pop-up sayısı bir adet azalıyor."

4. kural vitesi artırıyor: “Ben de pek sosyalleşmem. Çoğu insana kıyasla çok daha az arkadaşım var”

Kabul, edelim teknolojik imkanlar hepimizi bir noktada asosyal hale getirdi. Ancak CZ’nin bu konuda ulaştığı seviye söylediklerine göre çok farklı. Kendisinin bir “iletişim merkezi” olmadığını ifade eden CZ, küçük bir ilişki ağı içinde olduğunu ve çevresinde gerçekten “iletişim merkezi” niteliğinde, az sayıda insan bulunduğunu söylüyor: “Eğer bir iletişim ihtiyacım oluşursa çevremdeki bu insanlara güveniyorum, onlar sayesinde ulaşmak istediğim kişilere ulaşabiliyorum.”

5. kural: Alışverişe vakit harcamamak… Peki nasıl?

Elbette üst düzey bir girişimci ve yöneticinin alışveriş konusunda söyleyecekleri çoğumuzun kulağına saçma gelecek, çünkü aynı ekonomik şartlara sahip değiliz. Ancak CZ’nin bu konudaki çözüm önerisi hepimizin işine yarayabilecek türden;

“Alışveriş yapmam. Nefret ederim. Çoğu şeyi internetten toplu olarak olarak satın alırım. Aynı pantolondan, gömlekten, çoraptan 10 tane vb… Çoğunlukla arama sonuçlarındaki ilk 5 öğeden biri veya AI'nın önerdiği şeyi satın alıveririm. Böylece düşünmek zorunda kalmam.”

6. kural mutfak tutkunu biriyseniz üzecek, ancak yemekle alakanız yoksa “ben de böyleyim” dedirtecek:

Yemek yaparken kaybedilen zaman, konuya ilgisi olanlar için terapi gibi. Ancak mutfakla hiç ilgisi olmayanlar için bu tam bir yetenek sorunu ve CZ de bu kişilerden biri. Yemek yapmadığını belirten CZ’nin siparişler konusunda da eli hızlı:

“Menüde gördüğüm ilk 3 şeyden 1 tanesini sipariş ederim. Sipariş vermek için 10 saniyeden fazla harcamam. Mesela "Fransız yemekleri" yerine hızlı yemekleri tercih ederim.”  

Hatta CZ zevkli yemekleri olan üst segment restoranlarını da eleştiriyor; örneğin yemekleri sırayla değil aynı anda getirmelerini talep ediyormuş. Eğer olurda bu restoranlarda çok vakit harcayan biriyseniz, kulağınıza küpe olur artık :) 

7. kural düzen hastalarını biraz tetikleyebilir: “Odamı, masamı veya valizimi düzenlemiyorum”

Kişisel alanlarını, valizini, masasını asla düzenlemediğini söyleyen CZ’nin bu önerisi yine çoğu insan için geçerli değil. Özellikle girişimci ruhunu baskılayan kalabalık bir evde yaşayanlar için zaman kazanayım derken kabusa dönüşebilir. 

8. kural TV, sosyal medya ve içerik tüketim alışkanlıklarını düzenlemeye yönelik:

“Biri bana link göndermedikçe haberleri okumam. Link gelse bile sadece 10 saniye zaman tanırım, hızlı bir okurum. CR7 veya Dünya Kupası dışında Arjantin gibi bir sponsorluğumuz olmadığı sürece spor müsabakalarını izlemiyorum, ki aslında sadece son maçı TV’de izledim. Ne maçtı ama! Ancak yine de o maç için ayırdığım zamanı telafi etmek için nelerden vazgeçmem gerektiğini biliyorum.”

Eskiden çok film izlediğini söyleyen CZ artık çoğu filmi sıkıcı bulduğunu da belirtiyor ve konuyu günümüz sosyal medya trendlerine getiriyor;TikTok ve benzeri video ortamlarını kullanmıyorum, Twitter’da biraz zaman geçiriyorum ve bazı bloglar yazıyorum. Müzik dinlemiyorum, restoranlarda veya toplantı mekanlarında yüksek sesli müzikten nefret ederim, her zaman sesi kısmalarını rica ediyorum. Sessiz yerleri seviyorum.”

9. kural: Kitapları okumak yerine sesli şekilde dinlemek, hatta 2,5 kat hızla dinlemek…

“Gerçekten sıkıcı bir insanım. Kitap dinlerim. Duş alırken, dişlerimi fırçalarken ve tabii ki tuvalette bile kitap dinlerim. Arabadayken havalimanlarındayken kitap dinlerim. Her gün yatmadan önce yaklaşık bir saat kitap dinlerim (Bu tek başına kolayca haftada 1 kitap eder). Yine de en çok uçaklarda kitap dinliyorum. Eğer müsait olursam bir blog yazısı yazıyorum.  Yorgun olduğumda sadece kitap dinlerim. Bir uzun uçuşta 2-3 kitap bitirebilirim ve çok uçuyorum. Geçen yıl havada 600 saat geçirdim.”

“Çoğu zaman bir kitabı 2.5x hızda dinliyorum (bir süre sonra alışıyorsun). Çoğu kitap ortalama olarak yaklaşık 4 saat dinleme süresine sahip oluyor. Peki kitapları nasıl seçiyorum? Bazıları arkadaş tavsiyeleri oluyor. Bazıları da sevdiğim kitaplara dayalı yapay zeka önerileri. Sevmediğim kitaplardan, o duyguyu hissettiğim anda dinlemeyi bırakıyorum. Aldığım kitapların çoğunu bitirmiyorum. Sevdiğim kitaplardan onları defalarca dinlerim ve ayrıca okumak için Kindle e-kitap sürümünü de satın alırım.”

"Zaman en sınırlı kaynaktır ve bilgi en güçlü çarpandır. Zamanı başka hiçbir şey için takas etmeyin."

10
5
3
3
2
Emoji İle Tepki Ver
10
5
3
3
2