Nan Madol, yaklaşık 400 yıl önce sırra kadem basan kadim bir Pasifik Okyanusu uygarlığının merkezi olarak kabul ediliyor. Nan Madol, su üzerine inşa edilen dünyanın gelmiş geçmiş tek şehri.
Saudeleur Hanedanlığı'nın hakimiyetindeki şehrin kurulması yüzlerce yıl sürmüş. 92 yapay ada, deniz uzantısı göller üstüne inşa edilmiş. Yüzen şehrin kalıntıları, şu anda Mikronezya Federal Devletleri topraklarında bulunuyor.
Pohnpei'nin güney doğu köşesine yaklaştığınızda fark edilebilecek 92 insan yapımı ada, gelgit havzaları ile bağlantılı.
Pohnpei adası, Saudeleur Hanedanlığı'nın yıkılmasından sonra İspanyollar, Almanlar ve Japonlar tarafından ele geçirilmiş.
Bu fotoğrafları çeken 52 yaşındaki fotoğraf sanatçısı Christopher Snow, şu ifadeleri kullanıyor:
"Nan Madol'un ismini duyduktan sonra ilk elden gidip görmek istedim. Avlu olarak nitelendirilen bir yerleşkede 70'den fazla köpek balığı gördüm. Bu öylesine heyecan vericiydi ki; unutmam mümkün değil."
Nan Madol, karadan insan gücüyle getirilen 750.000 ton siyah kaya ile inşa edilmiş. Söz konusu taşlar, etkileyici kaleler ve duvarlar kurmak için kullanılmış.
Nan Madol halkı, Nahn Sapwe isimli bir yıldırım tanrısına taparmış ve onu sakinleştirmek için gerek hayvan, gerekse insan kurban edermiş.
Pohnpei'deki Nan Madol, gizemli Saudeleur Hanedanı'na 1628 yılına kadar başkentlik yapmış. Bu saltanat, yaşayan Isokelekel istilası ile son bulmuş. Bugün bile mühendislik sırları tam anlamıyla çözülebilmiş değil. Piramitleri andıran zorlu bir mimariye sahip olduğu kesin.
Nan Madol, "Aradaki Boşluklar" anlamına geliyor. Böyle gizemli bir şehire yakışan, gizemli bir isim. Saudeleur, sadece 30.000 kişilik bir topluluktu. Yani basit bir hesapla halk, her yıl 1850 ton ağırlık taşımak zorundaydı. Çok yakında karanın bulunmadığı ve vinç, kaldıraç gibi modern yapıların bulunmadığı bir ortamda bunun nasıl gerçekleştiğini çözmek mümkün değil.
Nan Madol öylesine muhteşem bir şehir ki, korku-gerilim türünün öncülerinden H P Lovecraft bile, Cthulhu'nun Çağrısında yarattığı kurgusal şehir R'lyeh'de, Nan Madol'dan esinlendiğini itiraf etti. Şu anda da, şehre yoğun biçimde turistik geziler düzenleniyor.
Sınırlarındaki gelgit havzaları ile suda yüzen ve su üstünde inşa edilen tek şehir... 750.000 tonluk kaya... Bu tür bir gizem, arkasında ne kadar derin bir hikaye barındırıyordur kim bilir?
