Bugün Apple iMac G3'ün piyasaya çıkışının 20. yıldönümü. Steve Jobs'ın 1997 yılında Apple'a katıldıktan 1 sene sonra piyasaya çıkan, merhum Jobs'ın Apple'daki 'ilk eseri' diyebileceğimiz iMac G3, birçok açıdan tam bir fiyaskoydu.
Günümüzün belki de en göz alıcı, en canavar bilgisayarına öncülük etmiş olması ve kablo gizleme konusunda adeta bir devrim yapmış olması elbette önemli; ancak iMac G3'ün eksileri o kadar fazlaydı ki saymakla bitmez. Öncelikle faresi... Belki de tarihte kullanımına bu kadar uzun süre alışılamayan ve bu kadar çirkin görünümlü (karaköy poğaçasına benziyordu) bir fare olmamıştır.
Tek butonlu olarak tasarlanan fare, pek çoklarına göre Apple'ın bu güne değin dizayn ettiği en kötü ürün olarak anılıyor. İşin ilginç tarafı; Apple USB olarak adlandırılan bu fare, çıkışından 2 yıl sonra yerini yine en az kendi kadar başarısız Apple Pro Mouse'a bıraktı. Tasarımı ve kullanımı ile kullananları adeta kanser eden fare, buna karşın Apple şıklığını gösterircesine birçok renk seçeneği ile piyasaya sürüldü.
Fareyi bir kenara koyarsak, iMac 3G'nin bir diğer felaketi ise ergonomisi olmuştu. Tam 17 kilogram ağırlığındaki bilgisayarı, bir odadan diğerine götürmek dahi işkenceden ibaretti. Uzun yıllar boyunca 233 MHz IBM PowerPC 750 yonga setiyle oldukça güçlü bir cihaz olduğu iddia edilse de yapılan testler aksini söylüyordu. RAM ve HDD eklenmesine müsade eden, bunun dışında yıllar boyu bir Apple politikası olacak şekilde modifiye veya yükseltme yapamadığınız bu bilgisayar, böylece başarısız ürünler arasında yerini almış oldu.
Tüm bunlara rağmen, günümüzdeki iMac gibi bir efsanenin doğuşuna öncülük ettiği için çok da kötü anamıyoruz. Bizler de iMac G3'ün 20. yılını böylece kutlamış olalım.
