Eski SüperSport Dünya Şampiyonu olan AK Parti Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu’nun 24 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) Lamborghini marka otomobili ile gelmesi, ünlü İtalyan spor otomobil üreticisini bir anda ülke gündemine taşımıştı. O halde pek çok vatandaşımızın dikkatini çeken Lamborghini markasının dünden bugüne hangi yollardan geçtiğine hep hep beraber bakabiliriz.
Feruccio Lamborghini tarafından kurulan marka, 1916 yılında traktör üretimi ile faaliyetlerine başladı. Lamborghini’nin bir spor otomobil markası haline gelmesi ise 1963 yılını buldu. Giotto Bizzarrini, Gian Paolo Dallara, Franco Scaglione ve Bob Wallace gibi isimler ile 1963 yılında ilk spor otomobil prototipini üreten marka, 1964 yılında 350 GT ile ilk spor otomobilini satışa sunmuş oldu.
1965 yılında Torino Otomobil Fuarı’nda bizzat Feruccio Lamborghini tarafından tanıtılan çok daha spor ve güçlü bir otomobil olan Muira, Lamborghini’nin dünyanın en önemli spor otomobil markalarından biri olmasını sağladı. Miura’nın ardından tanıtılan ve 10 yılda üç farklı versiyonla satışa sunulan ilk 4 koltuklu model Espada, toplamda 1217 adet üretilerek markanın en başarılı modellerinden biri olmayı başardı.
1971 yılında ortaya çıkan Countach ise markanın bugünkü tasarım çizgilerine sahip ilk modeliydi. Countach’ın görücüye çıkışından 3 yıl sonra Countach LP400’ün üretimi başladı. Bu model, Lamborghini’nin kapıları yukarıya açılan ilk modeli olarak dikkat çekti. Fakat 1972 yılında büyük bir traktör siparişinin iptal edilmesi markayı zor durumda bıraktı. Çözüm olarak Lamborghini’nin traktör hisseleri Fiat’a satıldı.
1970 yılında yaşanan petrol krizi tüm spor otomobil üreticileri gibi Lamborghini’yi de zor durumda bıraktı. Marka, iflasını açıklamak zorunda kaldı. İsviçre merkezli Mimran kardeşler Lamborghini’yi satın alarak Countach, Jalpa ve LM002 modellerinin satışına devam etti. Marka 1987 yılında Chrysler tarafından satın alındı. Chrysler’in çalışmalarına başladığı ilk model ise Lamborghini Diablo oldu.
Fakat Lamborghini’nin yüzü Chrysler’de de gülmedi ve marka 1994 yılında Megatech’e satıldı. Yeni şirketi ile birlikte bayi ağı, pazarlama uygulamaları, ve yeniden yapılandırmalar gibi atılımlar gerçekleştiren marka, satış rakamlarını yavaş yavaş yukarıya çekmeye başlar. Fakat yükseliş, Endonezya’da yaşanan krizle baltalanır. Alman otomotiv devi Audi, Lamborghini’yi satın alır ve yeni Murcielago modelini ortaya çıkarır.
Yukarıya doğru açılan kapıları ve 575 beygirlik 6.2 litre V12 motoru ile Murcielago, Lamborghini’nin yeni amiral gemisi olmuştu. Countach ile başlayan basık ama kesin hatlara sahip tasarım çizgisini devam ettiren Murcielago, markanın Red Dot Tasarım ödülü almasını sağladı. Murcielago’nun üzerine inşa edilen Reventon ise 670 beygir gücündeki V12 motoruyla gerçek bir asfalt canavarıydı ve 0’dan 100km/s hıza 3.4 saniyede ulaşabiliyordu.
Fakat Audi çatısı altında satışa sunulan ilk model Murcielago değildi. 2003 yılında satışa sunulan Gallardo modeli, sadece 3 yılda 5000’in üzerinde satılarak şirketin en beğenilen modellerinden biri haline gelmişti. Gallardo öylesine sevilmişti ki ilerleyen dönemde Superleggera, Valentino Balboni, Performante olmak üzere pek çok farklı Gallardo versiyonu daha satışa sunuldu.
Murcielago’nun devamı olan Aventador ilk kez 2011-2012 yıllarında görücüye çıktı. 700 beygir gücündeki V12 motoruyla 0’dan 100km/s hıza 2.9 saniyede çıkabilen bu otomobilin maksimum hızı ise saatte 350 kilometreydi. Lamborghini’nin Audi çatısı altında tanıttığı en yeni modellerden biri ise ülkemizde sıkça karşılaştığımız 5.2 litrelik V10 motora sahip Lamborghini Huracan oldu.
Günümüze geldiğimizde her gün biraz daha büyüyen SUV pazarına da el atan Lamborghini, Bentley Bentayga, Audi Q7, VW Touareg, Rolls Royce Cullinan, Porsche Cayenne ve Range Rover gibi SUV markalarına rakip olan Lamborghini Urus’u tanıttı. Lamborghini’nin Türkiye distribütörlüğünü ise günümüzde Doğuş Otomotiv gerçekleştiriyor.
