Bildiğiniz gibi bir süredir sosyal medya devi Twitter için işler pek yolunda gitmiyor. CEO değişikliğinin ardından bir türlü toparlamayan, bizim tabirimizle ''düzlüğe çıkamayan'' Twitter, hali hazırda çoktan teknoloji sektörünün devlerinin önüne sunulmuş durumda.
Bir süredir Twitter'ın Google ve Salesforce radarında olduğu ve iki şirketten birisinin sosyal medya platformunu satın alacağı konuşulmaktaydı. Hatta bir ara devreye -ne alaka ise- Disney'in de girdiği ve üç dev firmanın Twitter için bir mücadele içerisinde olduğu konuşuluyordu.
Sonraki süreçte ise önce Google, ardından da Disney, sanılanın aksine Twitter'ı satın almak için bir girişimde bulunmayacaklarını açıklamış, bizde durumu ''meydan Salesforce'a kaldı'' şeklinde yorumlamıştık. Ancak Twitter için süpriz bir talip var.
Eski Rakip, Yeni Sahip Olabilir Mi?
Evet, bir diğer sosyal medya devinin Twitter'ı satın alacağı yönünde söylentiler sektörde bomba etkisi yarattı.
Facebook şu anda tartışmasız en büyük sosyal medya platformu. Zamanında Twitter, dişli bir rakip olarak Facebook'un karşısında durabilmek için pek çok adım attı. Ancak bu adımların hiçbiri, Facebook'u tahtından indirmeye yetmedi. İşin içerisine birde WhatsApp ve Instagram'ın satın alınması girince, Twitter yarışta iyice geride kaldı.
Aslında şirketin teknoloji devlerine yem yapan durumun başlangıcı da bu oldu; Facebook ile boy ölçüşememek. Ancak Twitter'ın, Facebook'a nazaran epey bir ileride olduğu ve Facebook'un oraya kolay kolay ulaşamayacağı birkaç şey var.
Şimdi gelin biraz onlardan bahsedelim ve Facebook'un neden böyle bir adım atması gerektiğine değinelim.
Kullanıcı Memnuniyeti Zirvede!
Şimdi şu ''kullanıcı memnuniyeti'' lafını basit bir örnek ile birazcık açalım. Mesela oturduğunuz semtte bulunan bir giyim mağazasından (ismi A olsun) gidip bir kıyafet aldınız. Ancak eve geldiğinizde kıyafetinizde üretimde meydana gelmiş bir hata olduğunu farkettiniz, iade etmek istediğinizde ise olumsuz cevap aldınız.
Twitter'a girip o mağazanın resmi Twitter hesabına konuyla ilgili bir tweet atabilir ve sesinizi duyurabilirsiniz (tabi bu biraz da mağazanın sosyal medya kullanım sıklığına bağlı). Fakat benzer durum Facebook üzerinden neredeyse imkansız. Yani genel olarak baktığınızda Twitter, iş yerleri ile müşterileri en rahat şekilde bir araya getirmekte ki bu olay Facebook'un hiçbir zaman ulaşamayacağı bir şey.
Gündem Twitter'dan Sorulur!
Muhtemelen Twitter'ın bu olayı, hepinizin katılacağı ve onaylayacağı bir durum. Twitter, gerek dünya çapında, gerekse isteğiniz doğrultusunda Türkiye'de olan bitenler konusunda eş zamanlı haberlere ulaşabileceğiniz en iyi platform.
Facebook'a girdiğiniz zaman ana sayfanız, platformun algoritması üzerinden düzenlenmekte. Siz istediğiniz kadar haber kaynağınızda ''En Yeniler''i işaretleyin, -önemli ya da önemsiz- mutlaka gözünüzden kaçacak bir şeyler olacaktır. Ancak benzer durum Twitter için geçerli değil. En basitinden İstanbul'da bir yakadan diğerine geçeceksiniz fakat köprü trafiğinin durumunu bilemiyorsunuz. Twitter'da arama kutucuğuna ''köprü trafiği'' ya da benzeri şeyler yazmanız yeterli.
Emin olun köprülerin yol durumlarının anlık fotoğrafları bile karşınıza çıkacaktır. Çünkü Twitter'ın olayı bu. Eş zamanlı paylaşımları bir araya toplamak. Benzer olayı Facebook da yapmaya çalışmış ve Twitter'ın hashtag sistemine benzer bir sistem getirmişti. Fakat dürüst olalım; doğru düzgün kullanan var mı? Ben olduğunu düşünmüyorum çünkü Twitter'ın sistemi, farklı bir platforma tercih edilmeyecek kadar başarılı şekilde işlemekte.
Reklam mı? O da Ne?
Facebook, tam anlamıyla bir reklam delisi. Hatta bu konuda kafayı o kadar yemiş bir platform ki, bazen kullanıcıyı korkutup ''beni mi takip ediyorlar lan?!'' diye kıllandırabiliyor. Aslında cevap basit; evet, Facebook sizi takip ediyor. Bunu çok kolay şekilde test edebilirsiniz. Mesela birkaç alışveriş sitesine girerek spor ayakkabılara göz atın.
Sonrasında Facebook'a girdiğiniz zaman haber kaynağınızda spor ayakkabı satan ne kadar firma, mağaza varsa karşınıza çıkacaktır. Aslında bu da bir algoritma olayı. Fakat olay bir yerden sonra can sıkıcı hale geliyor. Saçma sapan sayfaların bir anda anasayfanızda çıkan gereksiz reklamları, videoları, haberleri vs vs.
Twitter'a baktığımız zaman; reklam yok mu? Tabi ki var. Ama ben şu ana kadar ''bıktım şu Twitter'ın reklamlarından'' diyen bir kullanıcı görmedim. Muhtemelen siz de göremezsiniz çünkü Twitter, bu işi gerçekten de kullanıcıları sıkmadan, bunaltmadan çözüyor. Peki şimdi gelelim asıl önemli soruya...
Facebook Neden Twitter'ı Satın Almalı?
Bu sorunun cevabı da oldukça basit. Twitter, Facebook'un bilmediği pek çok şeyi biliyor ve kullanıcılarına sunuyor. Gündemdeki olaylar, her konuda eş zamanlı bilgilere anında ulaşım, firmalarla, iş yerleriyle -hatta üniversitelerle, semtinizdeki kafeyle, marketle- direkt iletişime geçebilme, zevkleriniz ve hobileriniz konusunda tüm gelişmeleri daha verimli şekilde takip edebilme vs vs.
Yani uzun lafın kısası Twitter, Facebook için bir altın madeni. Zaten Facebook şimdiden iki tane mesajlaşma platformuna (Messenger ve Whatsapp), sadece fotoğrafların, resimlerin, kısacası görsel içeriklerin odak noktası olduğu Instagram'a ve tüm bunların bir araya gelebildiği, ayrıca kendi zevkleriniz doğrultusunda istediğiniz kadar özelleştirebileceği sosyal medya platformuna sahip.
Twitter ise Facebook'un kullanıcılara sunmaya çalıştığı fakat bu konuda istediği verimi elde edemediği bütün şeyleri -ve daha- fazlasını elinde bulundurmakta.
Şu an için Twitter'ı satın alma konusunda en ciddi isim Salesforce olarak gözükmekte. Ancak özellikle son günlerde önce Google'ın, sonrasında da Disney'in çekilmesi ile birlikte, sektörde Twitter'ın talipleri arasına Facebook'un eklendiği yönünde pek çok söylenti dolaşmaya başladı. Bakalım önümüzdeki süreç nasıl işleyecek.
Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Sizce Facebook'tan böyle bir hamle gelebilir mi? Ya da olurda Facebook gerçekten de Twitter'ı satın alırsa sonuçları nasıl olur? Yorumlarınızı bekliyoruz.
