Uzaya roket gönderen NASA gibi kurumlar ve SpaceX gibi özel şirketler, bunun için insanların yerleşim yerlerinden olabildiğince uzak bölgelerde veya bizzat okyanus üzerinden roketleri göndermeyi seçiyorlar. Sonuçta bu roketler çok uzak yerlere hızlıca gidebilirler. Roketlerin fırlatıldıkları bölgenin haricinde, düşecekleri yerlerin de doğru bir şekilde hesap edilmesi gerekiyor.
İşte bu durumun olma ihtimalini göz önünde bulundurmayan Çin’in başına benzeri bir olay geldi. Xichang Uydu Fırlatma Merkezi’nden fırlatılan Long March 3B roketi, taşıdığı uyduları başarılı bir şekilde yörüngeye bıraktıktan sonra, kalktığı yerden 700 kilometre uzakta bir yer alan Xiangdu kasabasına düştü. Patlamanın ardından olayı gözlemleyip telefonla kaydetmeyi başaran bir kişinin videoyu sosyal medyaya yüklemesi ile bu olayın gerçek yüzünü de görmüş olduk.
Videoda, bir roketin aşağıya doğru dikey bir iniş yaptığı ve sonrasında çok büyük bir patlamanın yaşandığı görülüyor. Neyse ki bu olayda bilinen bir can kaybı meydana gelmedi. Yine de can kaybının olmaması tamamen şans eseri diyebiliriz. Roket, biraz daha farklı rota çizse kasabanın içinde infilak edebilirdi.
Aslında Çin’in bu konuda fazla tercihi bulunmuyor. Çin’in roket fırlatma tesisleri “mutlak güvenlik“ öncelikli olduğu için, mümkün olduğunca uluslararası sınırlardan uzakta, ülkenin orta kesimlerine kurulmuş. Bu yüzden Çin’in yaptığı her hata, kendi insanı için ciddi bir bomba riski taşıyor. Çin, 1996 yılında doğrudan Xichang kasabasına bir roket düşürerek 6 kişinin ölümüne sebep olmuştu.
Çin, bu olayın dışında Mart ayının ortalarına doğru Tiangong-1 uzay laboratuvarının Dünya’ya düşeceğini açıkladı. Çin Uzay Ajansı, 2016 yılında uzay aracının kontrolünü kaybetmişti.
