MIT’nin bu buluşu, arama-kurtarma çalışmalarında, görüş mesafesi olmayan tozlu ve sisli koşullarda çalışan kişilerin işlerini daha kolay bir şekilde yapmasını sağlayacak.
Aşağıdaki videoda göreceğiniz üzere kamera, duvarın arkasındaki nesneyi mükemmel bir görüntüyle sunamıyor. Yani nesnenin düşük çözünürlükteki 3D görüntüsünün basit bir yansıması gibi algılayabiliriz.
Kullanılan kamera reflektörünün genişliği bir metreden fazla, görüntü işleme süresi ise 1 saatten fazla sürüyor. Fakat araştırmalar sonucunda resmin arka planındaki nesnenin çözünürlüklerinde bozulmalara neden olduğu saptanmış. (Örneğin 3 santimetrelik bir çizimin 5 milimetreye kadar düşmesi)
Görülebilir ışıkların dalga boyları 390 nanometreden 700 nanometreye çıkabiliyor. Fakat MIT’nin kamerasında 2,5 ila 4 santimetre arasında gözlemlenebiliyor. Bu durum, kuru duvar ya da kontrplağın arkasındaki nesnenin mikrodalga yardımıyla daha kolay görülmesini sağlıyor.