Dronelar Çatışmalardaki Sivil Ölümlerini Önleyebilir mi?

6
3
2
1
1
Günümüz teknolojik cihazlarının insan yaşamına yararlı olması hatta ölümlerin önüne geçmesi en büyük önceliklerden biri. Birleşmiş Milletler tarafından kullanılan silahsız drone'ların silahlı çatışmalardaki sivil kayıplarını önleyebileceği düşünülüyor.

Drone'lar bu zamana kadar hep Ortadoğu'da terör şüphelilerinin öldürülmesi, Suudi Arabistan'ın petrol tesislerine saldırı, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya suikast girişimi gibi kötü olumsuz olaylarla anıldı. Ancak saldırı amaçlı kullanılmayan silahsız drone'lar da mevcut. The Conversation'dan Michael Yekple, 2013 yılındaki başlangıcından bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) silahsız drone kullanımını takip ediyor. Yekple'a göre drone'lar sivil hayatları kurtarmada belli bir potansiyeli sahip. Ancak bu, drone'ların otomatik olarak bu işi başarabileceği anlamına gelmiyor.

BM, dünyanın çeşitli çatışma bölgelerine barış gücü, polis ve başka BM yetkililerini göndererek çatışmaları durdurmaya ya da yatıştırmaya çalışıyor. İç savaşın ya da mezhepsel çatışmaların olduğu ülkelerdeki siviller sık sık bilinçli biçimde öldürülerek ya da çatışmanın ortasında kalarak hayatlarını kaybediyor. 2016 yılında Güney Sudan'ın başkenti Juba'da silahlı gruplar arasındaki çatışmalar nedeniyle BM askerleri üslerinden çıkamamış; bu nedenle çatışmalarda 73 sivil ölmüş, 217 kadın ya da genç kız da cinsel saldırıya uğramıştı.

BM, 2014 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde, yakın zamanlarda ise Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde drone kullanmaya başladı. Bu drone'lar bilgi toplama ve BM barış gücünü tehdit altındaki kişilere ve mekanlara yönlendirme amacıyla kullanılıyor.

Drone'lar henüz hayat kurtarmadı

Kongo

Bütün bunlar teoride iyi görünse de şimdiye kadar drone'lar sayesinde askeri hareketliliği sağlayan ve hayat kurtaran bir operasyon hiç olmamış. BM'nin tarihi, sivil kayıpları önlemek için kullanılmaya başlanan ancak işe yaramadığı anlaşılan yöntemlerle dolu. Güney Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde görülen bu başarısızlıklar nedeniyle, drone operasyonlarının da başarılı olup olmayacağı belli değil.

Her şeyden önce, drone'ları doğru yere yönlendirmek biraz zor. Kongo'daki 2 milyon 300 bin metrekarelik alanı tarayacak drone sayısı beşken mali kısıtlar nedeniyle faaliyete geçebilecek drone sayısı yalnızca bir adetle kısıtlı. Bu durumda sahadaki barış gücü askerlerinin hızlı tepki verme ihtimali bir hayli azalıyor.

BM'nin yeterli insan gücü yok

Mali

Drone'lar doğru yerde konuşlandırılabilse dahi, sivil kayıplarını önleyecek şekilde hızlı tepki verebilmek için drone pilotları, istihbarat uzmanları ve barış gücü askerleri arasındaki koordinasyonun çok yakın olması gerekiyor. Drone pilotlarının istihbarat birimlerine yönelik rapor yazması ve veri göndermesi, istihbaratçıların sivillere yönelik bir tehdit olup olmadığını belirlemesi ve bundan barış gücünü haberdar etmesi için gerekli. Ancak BM'nin, drone istihbaratını ve raporları analiz etmek için yeterli sayıda görevlisi bulunmuyor. Bu durumda sürecin sonlanması günleri ya da haftaları buluyor.

Örneğin Kongo'da bulunan 15 BM istihbarat uzmanı, 100'lerce kişinin yapacağı işi yaptıklarını belirtiyorlar. Ancak BM, kurumun şeffaflığa dayanıyor olması nedeniyle, gizlilik gerektiren istihbarat işlerine tarihsel olarak sıcak bakmıyor. Ayrıca, isthbarat zamanında alınsa dahi, sivil kayıplarını önlemek için olaya müdahale edecek barış gücü askerlerinin ya da helikopterlerin sayısı yetersiz olabilir.

Bununla birlikte, drone'ların sivil kayıplarını azaltmada hâlâ işe yarayabileceği düşünülüyor. Örneğin Kongo'da, dronler sayesinde, silahlı grupların altın kaçakçılığı yaptığı tespit edildi ve bu kaçakçılık durduruldu. Yine BM drone'ları sayesinde, tekneleri alabora olan 14 sivilin hayatı kurtarıldı.

Kaynak : https://techxplore.com/news/2019-12-drones-civilians-armed-conflict.html
6
3
2
1
1
Emoji İle Tepki Ver
6
3
2
1
1