Yapay zekanın geliştirilmesi ve duygusal olarak 'insanlaşması' uzun yıllardır araştırmalara konu olmuş olsa da, hala daha tartışılmaya devam ediyor. Kimi bilim insanları yapay zekanın 'daha zeki' ve 'daha insani' olmasının doğru olmayacağını düşünürken, kimileri de böyle bir gelişme sayesinde yapay zekadan faydalanma oranlarımızın artacağını ve insanlık olarak oldukça önemli bir adım atmış olacağımızı düşünüyor.
Dünyanın İlk Yapay Zeka Politikacısıyla Tanışın!
Duygusal olarak gelişmiş yapay zeka konusunda çalışmalar yürüten Change Sciences kuruluşunun CEO'su Pamela Pavliscak, geçtiğimiz günlerde katıldığı TNW Konferansı'nda konu ile ilgili düşüncelerini dile getirdi ve duygusal olarak daha zeki bir yapay zekanın insanlığa katabileceklerinden bahsetti.
Pavliscak, yapay zekanın kullanım alanının sınırsız olduğunu ve pek çok farklı alana entegre olarak oldukça faydalı işlere imza atabileceğini ifade ediyor. Yine Pavliscak'a göre sesli asistan ve benzeri yapay zeka uygulamalarını kullanan bireylerin %37'si, etkileşime geçtikleri sesin gerçek bir insan olmasını istiyorlar. Yani aslında tüketici açısından da benzer bir talep ve düşünce var diyebiliriz.
Peki yapay zekanın daha da zekileşmesi hangi alanlarda işimize yarayabilir ve ne kadar gelişebilir? Pavliscak'ın konuşmada açıkladığı bir çalışmaya göre, şu an bir grup araştırmacı yapay zekayı trafik kazalarını önleyebilmek ve sebeplerini tanımlayabilmek adına geliştiriyor. Güney Kaliforniya Üniversitesi'nin yürüttüğü bir başka çalışma ise duygusal tetikleyicileri tanımlayabilen bir tür sanal terapist üzerinde çalışılıyor. Bu noktada sonuçların umut vaat ettiğini de söylemekte yarar var.
Yapay zekanın beraberinde getirdiği felaket senaryolarının ve komplo teorilerinin aksine, başarılı şekilde geliştirildiği takdirde bizleri de duygusal olarak iyileştireceği düşüncesi üzerinden yola çıkan Change Sciences'de, bu konuda pek çok çalışma yürütüyor.
Tabii ki yapay zeka konusunun bazı olası kötücül senaryolara da sebebiyet verebileceği kabul ediliyor ancak insanları duygusal zeka ve sosyal hayat anlamında geliştirebilecek ve daha sağlıklı kararlar almasını sağlayabilecek projeler böylesine ön plandayken, basit ve yalnızca 'ihtimal' olan kötü senaryoların arkasına saklanılmaması gerektiği belirtiliyor.
Nihayetinde Pavliscak, konu ile ilgili temel görüşünü 'Gelecekte yapay zeka sayesinde insanların duygusal olarak daha gelişmiş olabileceğini umut etmek' olarak özetliyor ve 'Yapay zekayı duygusal olarak geliştirebilirsek belki bizim de duygusal zekamızda artış yaşanır' diyerek sözlerini sonlandırıyor.
