Fizik, Coğrafya, Astronomi gibi birçok bilimin kanıtları ve yüzlerce yıllık bi bilgi birikimine rağmen dünyanın yuvarlak olmadığına dair birçok farklı görüş var. Bunlardan en çok destek göreni ise muhtemelen 'Düz Dünya'. Özellikle son birkaç senedir hızla büyüyen bir kitleye sahip olan ve aslında herhangi bir bilimsel argüman bile sunmadan bunu başaran bu teorinin arkasında ise aslında oldukça mantıklı ve basit bir felsefi gerekçe var.
Düz dünyacılar, insanlara bu görüşü kanıtlamak için oldukça basit bir soru soruyorlar; 'Dünyanın düz olduğunu SEN kanıtlayabilir misin?' Cevaplar ise tabii ki birçok bilimsel argümana dayanıyor. Uyduların uzaydan paylaştıkları görüntüler, bazı fizik kanunları.. Ancak aradıkları cevap bu değil çünkü hiç kimse sadece kendi bilgisiyle bunu kanıtlayabilecek kadar konuya hakim değil ve yine düz dünyacılara göre bunu kanıtlayamazsın çünkü sen dünyanın yuvarlaak olduğunu gözlerinle görmedin.
Dünyanın yuvarlak olduğu bilgisi kabul görmüş ve kanıtlanmış bir gerçek olduğu ve genellikle üzerinde fazla düşünülmediği için -ki 2018 senesinde olduğumuzu düşünürsek, aslında sorgulanmaması oldukça normal- genel olarak bu tür sorulara verecek yeterli cevabımız yok. Ancak eğer felsefi bir gözle bakarsak, düz dünyacıların buna nasıl ve neden inandıklarını anlamak mümkün.
Bunu yapabilmek için ise öncelikle bağlamsallık ve bağlam değişimi kavramını anlamamız gerekir. Örnekle açıklamak gerekirse, çocuklar ile dolu bir parkta 1.70'lik boy uzun bir boydur ve öyle bir ortamda kendinize 'uzun' diyebilirsiniz. Ancak bir basketbol maçında, uzun dediğiniz boyunuz size birden kısa görünecektir çünkü etrafınızda 2 metrelik dev adamlar olacaktır. Bu nedenle de boyunuzun uzun ya da kısa olduğunu sorgulamak anlamsızdır çünkü sorunun bağlamı değişkendir.
Düz dünyacılar da tam olarak bunu yapıyorlar. Onların gözünde sizin 'dünyanın yuvarlak olup olmadığını bilmediğiniz' doğru. Ancak bu yalnızca onların bağlamında böyle. Bilim insanları ile dolu bir odada ise böyle bir iddia asla mantıklı karşılanmayacak ve anında çürüyecektir. Ancak eğer konu ile ilgili bilginiz tam değil ise ve şüpheciliğe yatkınsanız 'dünyanınn yuvarlak olduğunu hiç görmedin, nasıl buna inanabiliyosun' sorusu sizi bir çıkmaza sürükleyebilir ve bu da düz dünyacıların sayısının nasıl her geçen gün arttığının kanıtıdır aslında.
Bu durumda ise asıl sorulması gereken soru şudur; bilimin ve teknolojinin verdiği bilgileri ve gelişimlerini sorgulayacaksak o zaman hiçbir hastanede tedavi olmayı da istememeli ve doktorların da bilgisini de mi sorgulamalıyız? Bunun mantıksız bir argüman olduğunu açıklamak için ise aslında daha basit bir soru var. Uydularla çekilmiş görüntüler, yüzlerce yıl boyunca birikerek artan gök bilgisi ve kanıtlar ben gözlerim ile görmediğim için dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlamaya yetmiyorsa, neden el ile çizilmiş bazı resimlere ve bilimsel olmayan argümanlara inanarak dünya düz demeliyim? Dünyanın düz olduğunu da görmediğimi düşünürsek, bu da aynı oranda mantıksız değil midir?
