Einstein'ı Yer Çekimi Hakkındaki En Temel Görüşünde Haklı Çıkartan Yeni Keşif

24
5
2
1
0
Albert Einstein, tüm cisimlerin yerçekiminden aynı şekilde etkilendiklerinden emindi. Ancak yerçekimi, aslında yer çekimi olmayan diğer kuvvetlerle de karıştırılabilirdi. Eşdeğerlik ilkesi denilen bu olay, 2012 yılında keşfedilen ve günümüze kadar takip edilen üçlü bir yıldız sisteminden elde edilen bulgularla doğrulandı.

Einstein Genel Görelelik kuramına bağlı olarak, eşdeğerlik ilkesi olarak anılan temel fizik kurallarından birisini önermişti. Bu ilkeyi en basit şekilde açıklayacak olursak:

Bir kutunun içinde olduğunuzu hayal edin, dışarıyı hiç göremiyorsunuz. Bu kutuya herhangi bir yönden süreklilik olarak bir itme kuvveti uygulandığında, birden kuvvetin uygulandığı yönün tersine doğru düşersiniz. Nereye gittiğini göremediğiniz bir asansör gibi düşünün. Aynı etki, bir kaldırımdan yere atladığınızda da gerçekleşebilir, bu kez kuvvet uygulayıp sizi yere çeken yerçekimi kuvveti olur. Her iki durumda da yerçekimi kuvveti ile kutudaki yapay kuvvet eşdeğer olabilir. Bu da eşdeğerlik ilkesidir.

Astronomların 2012 yılında keşfedip günümüze kadar inceledikleri bir yıldız sistemi ise Einstein’ın bu çıkarımını haklı çıkardı. Birbirlerinin çekim alanına girmiş biri nötron yıldızı ve diğeri beyaz cüce yıldızının yanı sıra uzakta bulunan ve bu iki yıldızın etrafında dönen bir cüce yıldız daha var. Yani birbirleri etrafında dönen iki güneşin etrafında dönen bir yıldız. Araştırmalara göre içteki iki yıldız, eşdeğerlik ilkesinin gözlemlendiği yer olarak kaydedildi. 

Bundan 100 yıl önce Einstein bu fikri ortaya attığında elbette herkes ikna olmamıştı, ancak şimdi modern teknikler sayesinde olmaya başladılar. Resmi olarak PSR j0337+1715 olarak adlandırılan bu üçlü yıldız sistemi, genel görelelik ilkelerinin test edilmesi konusunda tam bir nimet.

Araştırma ekibinden Ryan Lynch, “Bu benzersiz bir yıldız sistemi. Başka bir eşi var mı bilmiyoruz. Bu, Einstein'ın teorilerini teste sokmak için gerçek bir laboratuvar gibi.” diyor. 6 yıldır yapılan veri kayıtları ve 800 gözlem çalışmasıyla ulaşılan sonuçlar, en dıştaki uzak beyaz cüce yıldızın, iki yıldızın kendi aralarındaki yörüngeyi etkilememesi araştırmanın en kilit keşfi oldu. Bir örnekle açıklayacak olursak, birbirleri etrafında dönen iki güneşimiz olduğunu düşünün. Dünya üzerindeyken bu yıldızlar etrafında da dönmeye devam edelim. Keşfedilen şey, dünyanın çekim alanının iki yıldızın yörüngesinde bir değişikliğe neden olmaması. Normalde etkilemesini beklersiniz, ancak etkilemiyor. 

Bu etkiyi açıklayacak bir başka güzel örnek, bir çekiç bir tüy örneğidir. İkisini de bir yerden aşağıda bıraksanız hava ya da sürtünme etmeni olmaksızın- aynı anda yere düşerler. Yani yerçekimi bütün nesneleri aynı şekilde etkiler, bunu Einstein kuramlaştırdığında kimsenin aklına çekiç ve tüy gelmedi, bazıları da fizikçi olmalarına rağmen inanmamayı tercih etti. Dünya üzerinde geçerli olan bu çekiç-tüy ilişkisi, aynı zamanda Ay üzerinde de denendi. Yani yerçekimi, bütün nesneleri her yerde aynı şekilde etkiliyordu. Einstein bunu da söylemişti.

Söz konusu etkiyi aşağıdaki BBC kısa belgeselinde de görebilirsiniz:

Keşfe konu olan üçlü yıldız sistemindeki iç iki yıldızın birisini çekiç, birisini tüy olarak düşünebilirsiniz. Havasız bir ortamda yüksek kütleli cisimlerin, düşük kütleli cisimlerle aynı anda düştüklerini, yerçekiminden aynı şekilde etkilendiklerini öğrenmiştik. Bu nedenle iki yıldızın, dışarıda ve uzaktaki cüce yıldızdan aynı şekilde etkilendiğini söyleyebiliriz. Yani yörüngeleri, aynı etkiye maruz kaldıkları için değişmez. 

İnsanlık olarak, yuvamızdan 4.200 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldız sistemindeki bu olayla, fiziğin en temel kuramlarından birisine kanıt bulmayı başardık.

Kaynak : https://www.sciencealert.com/einstein-s-theory-of-gravity-passed-another-major-test-in-space
24
5
2
1
0
Emoji İle Tepki Ver
24
5
2
1
0