Einstein’ın Aşırı Derecede Irkçı Olduğunu Gösteren Notları Ortaya Çıktı!

45
14
13
9
3
1946 yılında ABD’ye ziyarette bulunan Yahudi bilim insanı Albert Einstein'ın, ülkedeki siyahi ayrımcılığı ve ırkçılık vakalarıyla ilgili günlüklerine inanılmaz ifadeler yazdığı ortaya çıktı. Kendisine göre sorunlu olan bir taraf varsa onlar siyahiler değil, beyazların ta kendisiydi.

Kariyeri sırasında dünyanın çeşitli bölgelerinde yaptığı ziyaretleri günlüklerine kaydeden Einstein’in seyahat günlükleri, kendisi hakkında bilmediğimiz bazı detayları bizlere sundu. 1946 yılında, ABD tarihinin en eski siyahi öğrenci kolejlerinden birisi Lincoln Üniversitesi’ne giden Einstein, şu sözleri söyleyecekti:

“Amerika’da beyaz insanlarla renkli insanları ayırıyorlar. Bu ayrılık, renkli insanların bir hastalığa sahip olmasını nedeniyle değildir, bu beyaz insanların bir hastalığıdır. Ayrımcılık konusunda sessiz olmamaya çalışıyorum”

Doğduğu ülke Almanya’da Yahudi karşıtlığıyla karşı karşıya kalan bir bilim insanı, ayrımcılığın ne demek olduğu çok iyi bir şekilde deneyimlemişti. Bu nedenle Amerika’daki siyahi insanlarla sempati kurması kolay oldu. Kendisi ailesiyle birlikte Nazilerin Almanya’daki yükselişi başladığı sırada İngiltere’ye taşınma şansını yakalamıştı. Princeton kentindeki yaşamında pek çok siyahi arkadaşı olmuş, siyahilerin mahallelerinde dolaşmıştı. 

Einstein, Amerika’nın medeni hakları kazanmaya yönelik hareketlenmelerinde o kadar çok rol oynamıştı ki, FBI onu gözaltına almıştı. Ölümünün ardından yine FBI kendisi hakkında 1500 sayfayı aşan belge toplamıştı. Böylece bir dahinin, insanların ayrımcılığa uğramasıyla ilgili çağdaş düşüncelerini duymuş olduk.

Einsteien’in belki de kimsenin bilmediği bir başka yönü daha vardı:

1920’li yıllarda uzun bir yolculuk sırasında yazdığı seyahat günlükleri, Einstein’in diğer ırklar hakkındaki düşüncelerinin bambaşka olduğunu gösteriyor. Nobel Ödülü kazanmış Hintli, Çinli ve diğer farklı ırklardan insanlar hakkında “insanlıktan uzak” tanımını kullanıyor. 

Kaliforniya Teknoloji Entitüsü’nde Einstein’in notlarını ortaya çıkartan projenin yürütücülerinden Zeinev Rosenkranz, Einstein’in yollarda karşılaştığı insanları hakkındaki filtresiz düşüncelerini anlatıyor. Hatta dahi fizikçinin kendisi gibi görünmeyenlere karşı bile ırkçı davranmayı, erdemli bir davranış olarak nitelendirdiğinden bahsediyor.

Rosenkranz, Einstein’in kamuoyuna açıklanan fikirleriyle kendi notları arasında bir tezatlık olduğunu söylüyor. Einstein’ın eşi Elsa ile birlikte 1922 ila 1923 yılları arasında süren, Akdeniz, Sri Lanka, Çin ve Japonya’yı da içeren bir gemi seyahatleri var. Kendisi bu yolculuklar sırasında da günlük tutmayı ihmal etmemiş. Günlüğü neredeyse her gün yanında taşıdığı ve bazende aceleyle bir şeyler karaladığı anlaşılıyor. 

12 Ekim 1922 gibi bazı günler iki üç cümlelik yüzeysel açıklamalarla geçip gidiyor. Rosenkranz, gördüğü ve tanıştığı insanlar hakkındaki fikirlerini, oldukça saygısız ve kronik bir şekilde esprili dille not aldığını söylüyor.

Einstein, Japonya ve Japonlar hakkındaki fikirleriyle, muhtemelen o yıllarda kürsüde konuşsa büyük krizlere neden olurdu. Kültürel açıdan Japonları yeren ifadeler kullanan fizikçi, Japon erkeklerinin karakteristik özellikleri hakkında “zalimler” gibi kelimeler kullanıyor. Asıl garip düşünceleri ise Japon kadınları hakkında. Çünkü onları fikirleri ya da kişilikleriyle değil, daha çok fiziksel görünümleriyle değerlendiriyor. Hatta kullandığı sıfatlar “süslü, şaşkın, kara gözlü, siyah saçlı, koca kafalı, kaşıntılı” gibi kelimeler içeriyor. 

Einstein’in Çinliler hakkındaki düşünceleri ise daha aşağılayıcı bir şekilde vuku bulmuş. Çinceyi çalışkan insanların dili olarak tanımlamasına rağmen, Çinlileri “pis ve rahat” olarak tanımlıyor. Hatta “tuhaf şekilde sürü gibi bir ulus, çoğu zaman insandan daha çok birer robot gibiler” tanımlamaları dikkat çekiyor.

Çinlileri “mantıklı düşünmekten ve eğitilmekten aciz” şeklinde aşağılayıcı bir üslupla günlüğüne aktaran Einstein, seyahatlerinde tanıştığı bir Portekizli öğretmenin deyimiyle “matematiksel yeteğe sahip değiller” şeklinde notlar da almış. Hatta “Bu Çinliler tüm diğer ırkları desteklerlerse bizim gibiler için bu çok can sıkıcı olur” ifadesiyle ayrımcılığın boyut değiştiğini görüyoruz. 

Einstein’in ziyaretleri Sri Lanka’da devam ediyor. Sokaklarında dolaşırkan yerli dilenciler hakkında kaleme aldıkları en az Çinliler hakkında söyledikleri kadar şok edici. Dilencileri “büyük bir pislik içinde, kayda değer pis kokularla yaşayan aşağı insanlar” olarak tanımlayan Einstein, Sri Lanka’daki Kızılderililer ve Sinhalar hakkında da “çok azına ihtiyacım var” diyordu.

 

Batı Avrupa kökenli ticaret erbabları olan Levantenler hakkında Akdeniz ziyaretleri sırasında notlar alan Einstein, onları da rahatsız edici olarak tanımlıyordu.

Seyahatlerinden 10 yıl kadar sonra, Aralık 1932’de Einstein ve eşi 3 aylık bir ABD gezisi için Almanya’dan ayrıldılar. Adolf Hitler ve Nazi Partisi, Einstein’in ayrılığından bir ay sonra Alman hükümetini kontrol altına aldı. Einstein bu gezisinden hiçbir zaman geri dönmedi ve ABD’de yaşadı, Afrika kökenli insanların karşılaştığı ayrımcılıkla tanışması da o zamanlara denk geldi. 

İlerleyen yıllarda sivil hakları savunan derneklere girdi, eylemlere ve mahkemelere katıldı. Rosenkranz, "Bunu söylemek zor ama ABD’de biraz aydınlandığını görüyoruz” diyor. Ancak farklı insanlar hakkındaki düşüncelerinin değişip değişmediği henüz net bir durum değil.  

Einstein’in Seyahat Günlükleri kitabına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak : https://www.sciencealert.com/einstein-s-newly-published-travel-diaries-reveal-a-racist-and-sexist-streak-in-the-physicist
45
14
13
9
3
Emoji İle Tepki Ver
45
14
13
9
3