Albert Einstein kuşkusuz 20. yüzyılın ve tüm bilim tarihinin en önemli dehalarından. Ancak onu farklı kılan yaptığı çalışmalarından ziyade, kendisini başarıya ulaştıran benzersiz düşünce sistemidir.
Teorik fizikçi Robbert Dijkgraaf, ABD Princeton’da bulunan İleri Araştırmalar Enstitüsü'nde görev yapa bir profesör. Modern fizikte Einstein’ın bıraktığı mirasın üzerine katlar çıkan sayılı bilim insanlarından birisi ve onu hiç görmemesine rağmen yakın bi arkadaşı gibi tanıyor. Elbette yaptığı çalışmalar kendisini Einstein’a daha çok yakınlaştırmış ve dehanın arkasındaki düşünce sistemini anlamak için kafa yormuş.
Çoğu bilim insanının görüşünden çok daha farklı bakış açılarına sahip olan Einstein, daha çocukluğundan itibaren farkını ortaya koymaya başlamıştı. İlkokul macerasına yönelik tartışmalar süre gelirken kendisinin hayal gücü, yaşıtlarının çok daha üstünde seyrediyor, çoğu insanın hayal bile edemeyeceği bir pencereden dünyayı tanımaya başlıyordu.
Bu özgün düşünce sistemi onu her zaman takip etti ve gittikçe daha özgür bir bakış açısına sahip oldu. Bir şekilde mevcut fizik teorilerine karşı gelecek kadar kendini aşmıştı. Her zaman kendi gözünden dünyayı bize aktarmaya çalıştı ve bunu ömrünün son dakikasına kadar büyük bir özveriyle gerçekleştirdi.
Bir bilim insanı olarak çalışmanın en sevdiği tarafı, düşünce deneyleri yapmaktı. Genel Görelelik Teorisi’ni bu düşünce deneyleri vasıtasıyla keşfetmiş ve bilimsel ispatlarını yoğun bir çalışma sürecinden sonra dünyaya sunmuştu. Bir binanın çatısındaki işçileri izlediği gün düştüklerinde neler olabileceğini düşündü ve kendine şunu söyledi: Buna etki eden tek şey yer çekimi olamaz!
Bu düşünce deneyinin ayrıntıları onu yerçekimi ve zaman ilişkisine, zamanın her yerde aynı olmadığı düşüncesine ve ışık hızına ulaşmanın yollarını aramaya itti. Einstein bu düşünceyi aklından geçirdiği anı hayatının en güzel anısı olarak tanımlıyor.
Hayal gücünün gerçekten bilgiden daha üstün olduğunu savunan deha, tüm insanlığa daha iyi bir dünya için ipucu veriyor:
Mantık sizi A noktasından B noktasına kadar götürebilir. Hayal gücü ise her yere!
