Elektronik Atıklar, Altın Madenlerinden Daha Karlı Olabilir

17
4
2
2
1
Altın bulmak için sağda solda kazı yapmayı ya da bakır cevherini aramayı unutun. Yeni bir çalışma, atılan elektronik eşyalardan gelen metallerin geri kazanılmasının, kentsel madencilik olarak adlandırılan bir sürecin doğmasını sağladığını ortaya koyuyor. Bu işin en önemli özelliği ise geleneksel yöntemlerden çok daha ucuz olması diyebiliriz.

Gezegenimizin en önemli ve en büyük sorunlarından birisi hepinizin bildiği gibi e-atıklar. Eskiyen televizyonlar, radyolar ya da cep telefonları, eğer bir istifçi değilsek bunların en nihayetinde gideceği yerler çöplerdir. Her ne kadar birçok anıyı bu cihazlarla birlikte yaşasak da yerine daha yenisini aldığımızda onları hemen unutabiliriz. Ancak, gezegen eskiyen elektronik eşyaları unutmuyor.

Birleşmiş Milletler 2017 Küresel E-Atık Monitörü raporuna göre, yalnızca 2016 yılında dünya, 44.7 milyon metrik ya da sadece istenmeyen elektronik attı. Bu miktarı somut bir şekilde açıklayacak olursak, 4.500 Eiffel Kulesi boyutunda, telefon, dizüstü bilgisayar, mikrodalga fırın ve TV'nin üst üste yığıldığını düşünün. Bu e-atığın sadece yüzde 20'si bu yıl uygun bir şekilde geri dönüştürüldü Geriye kalanlar ise yakılarak atmosfere kirlilik olarak pompalandı ya da toprağa karışarak suyumuzu kirlettiler.

Yani genel olarak elektronik eşyaların doğaya atılması oldukça kötüdür. Ancak burada haber olmaya yetecek olan şey bunların sadece kötü olması değil; zira asıl haber bu eşyaların gerçek bir altın madeni kadar değerli olmasıdır. Elbette, elektroniklerin cam ve plastiğe ek olarak değerli metaller içerdiğini biliyorduk. Tek bir akıllı telefon o kadar çok şey içermese de, tüketiciler her yıl 1.7 milyar cihaz satın alıyor. Bunların sadece 1 milyonunda 34 kilogram altın, 15 kilogram bakır ve 3.5 kilogram gümüş bulunuyor.

Ancak yapılan açıklamalara göre hiç kimse bu materyallerin madencilik açısından değerli olduğunu bilmiyor. Bu sorunu gidermek için, Bejing’in Tsinghua Üniversitesi ve Sydney’deki Macquarie Üniversitesi’nden üç araştırmacı bir çalışma yürüttü ve sonuçları ÇEnvironmental Science and Technology dergisinde yayınlandı.

İlk olarak, araştırmacılar Çin'deki sekiz geri dönüşüm şirketinden veri topladı. Maden altın ve bakır ile ilgili tüm maliyetleri tüm detaylarıyla hesapladı. Daha sonra devlet sübvansiyonlarını ve para kazanımına ek olacak şeyleri de hesaplayan araştırmacılar son olarak,  bu kentsel madenciliğin toplam maliyetini cevher madenciliğiyle karşılaştırdılar. Sonuç olarak cevher madenciliğinin 13 kat daha pahalı olduğu sonucuna vardılar.

Tabii ki, her milletin Çin’le aynı sübvansiyonları yok, geri dönüşümün tüm masrafları her yerde aynı olmayacak. Ancak BM raporuna göre, Çin dünyanın en büyük e-atık üreticisi konumunda bulunuyor. Bu ülkedeki şirketler, e-atık üzerinden madencilik yapar ve para kazanabilirlerse genel sorunun çözümü açısından oldukça önemli bir eşik atlanmış olacak.

Ülkemiz bağlamında ele alındığı zaman, zaten oldukça kısıtlı olan geri dönüşüm projeleri elektronik atıklarda daha yüksek seviylerde bulunuyor. İnsanlar çok fazla elektronik eşya çöpe atmasa da tüketim artıyor ve sonuç olarak bu atıklar hurdacılara veriliyor. Eğer bu işin bir endüstri halini aldığını düşünürsek ülkemiz özelinde tüm dünyada büyük bir sorun çözüme kavuşabilir. Siz ne düşünüyorsunuz?

Kaynak : https://futurism.com/urban-mining-old-electronics-profitable/
17
4
2
2
1
Emoji İle Tepki Ver
17
4
2
2
1