Tesla’da son zamanlarda kapital endüstrinin en büyük sıkıntılarından olan sendikalaşma ve bunun sonucunda işten çıkartma dönemi yaşanıyor. Otomotiv ve teknoloji dünyalarını bir araya getirip yeni nesil araçlarıyla devleşen firma, Model 3 aracının seri üretimine başlamak üzereydi. Ancak ayrımcılık iddiaları ve çok sayıda işçinin aniden işten atılması, yeni model otomobilden daha çok dikkat çekti. Bu nedenle basın, her zaman yaptığı şeyi bırakıp işçi sorunlarını ve işten çıkartılma nedenlerini ele almaya başladı.
Yazılan haberleri ve yapılan eleştirileri her fırsatta yersiz ve gereksiz bulduğunu dile getiren CEO Elon Musk, bir konferans sırasında yatırımcıların ve basın mensuplarının bulunduğu yerde, gazeteciler “Shame!” yani “Ayıptır!” ya da "Utanın!" şeklinde bağırdı.
Musk, 33.000 çalışanı bulunan Tesla’dan 700 personelin aniden çıkartılmasının, standart performans değerlendirmeleri sonucunda gerçekleştirildiğini ve her yıl yapıldığını söyledi. Bu nedenle kendisi abartılacak bir şeyin olmadığını düşünüyor. Hatta Musk’a göre diğer şirketlerin yaptıklarına karşı oldukça masum bir hareket.
Ancak eleştirmenler ve gazeteciler durumun böyle olmadığı görüşündeler. İşçilerin haklarını savunmak amacıyla sendikalaşma sürecine girdikleri belirtiliyor. Diğer yandan Tesla’nın yasa ihlali yapıp işten çıkartılan işçilere 60 gün önceden haber vermediği belirtiliyor. Yani bu kez her yıl yapılan standart prosedürden daha fazlası var.
The Guardian, Wall Street Journal gibi gazetelerle Tesla’nın arası açılıyor:
Bu süreçte agresif ve son derece kötü medya ilişkileri yöneten Tesla, dünyanın en köklü gazeteleriyle arasını açıyor. Hatta firma bir açıklamasında, “Wall Street Journal, on yıldan daha uzun bir süredir Tesla’ya gazeteciliğin sınırlarını zorlayan veya aşan makalelerle saldırıyor” ifadelerini kullandı.
Hatta firma The Guardian’ın gazetecilik ahlakından ve bütünlüğünden uzaklaştığını ve hayal kırıklığına uğradıklarını belirtiyor.
Bakalım bu medya krizi daha ne kadar sürecek ya da Musk ve şirketi Tesla agresif tavrına devam edecek mi?
Gazetecilere bağırmanın gerçekten "ayıp" olduğu kesin.
