Bazı insanlar, anlamadıkları şeylerin sahte olduğunu savunurlar. Dünyanın yuvarlak olması, değişen iklimin dünyaya etkisi gibi dünya genelinin onayladığı olayların yalan olduğunu savunan insanların var olmasının yanında, evrenin en tehlikeli cisimlerinden olan kara deliklerin de aslında olmadığını düşünen büyük bir kitle bulunuyor.
Kara deliklerin bazı hallerde var olduğunu biliyoruz. Bir teleskopla kara delik görülemedi, çünkü kara delikler renksizdir. Onları etrafta yaptıkları etki aracılığı ile görebiliyoruz. Evrende bulunan milyarlarca galakside o spiral görüntünün oluşmasını sağlayan devasa kara deliklerin olduğu düşünülüyor. Kendi galaksimiz Samanyolu’nun merkezinde de devasa bir kara delik bulunuyor ve bu kara delik tüm galaksiyi birlikte tutuyor.
Albert Einstein’ın genel görelilik teorisine göre ışığın bile kaçamayacağı çarpık alanlar olan kara deliklerin gözle görülemiyor olması, onların olmadığı anlamına gelmiyor. Kara delikler tek noktalı değil de aynı yarıçap ya da olay ufkundan daha büyük olan tek biçimli kürelerse, bunun oluşması için en az iki yıldızın ışık hızıyla çarpışması gerekir. University of Texas astrofizik yüksek lisans öğrencisi Wenbin Lu, “Biz bu çarpışmaların sonucunu hesapladık ki bu çarpışma milyarlarca ışık yılı uzaklıktan, kozmolojik mesafelerden bile görülebilecek” dedi. Kara deliklerle ilgili dikkat çeken teorilerden birisinde, iki yıldızın çarpışması veya süpernovanın patlaması gibi çok güçlü enerji üreten olaylarda, uzay dokusunun yırtılmasıyla kara deliklerin oluşacağı belirtildi. Uzayı bir çarşaf dokusu ve yıldızları bu çarşafın üzerinde bulunan bowling topları olduğunu düşünürsek, iki topun çok sert çarpışması sonucu çarşafın yırtıldığını ve bütün cisimlerin bu delikten dışarı çıktığını düşünebilirsiniz.
Kara delikler yoktur demek şu an için imkansız gözüküyor. Bizden çok uzaktaki gök cisimlerine etki eden çok güçlü olayları görebiliyoruz. Kara deliklerin nasıl çalıştığı yalnızca teorilerden ibaret, ancak kara deliğin olmaması gözlemleri hiçe sayar. O yüzden en doğru tabir, kara deliğin olduğu ve insanlığın bu gök cisimleri öğrenebilmesi için daha çok çalışması gerektiği olacaktır.
