2016 ABD Başkanlık seçimleri dahil olmak üzere pek çok coğrafya ve ülkede toplumsal tercihlere etki etmek için reklam servislerini kullanan, ülkelerin politikalarında tabiri caizse delik açan Facebook, skandallarla sarsıldığı 2018 yılına devam ediyor. Diğer taraftan Cambridge Analytica gibi milyonlarca insanın kişisel bilgilerinin çalındığı bir olayı da atlatan şirket, tüm bunların maddi etkilerini hissetmeye başladı.
Mark Zuckerberg’in kötü tercihlerinden dolayı bu skandallarla başbaşa kaldıklarını düşünen şirket hissedarları, özür ve ifade turlarına ara vermeyecekmiş gibi görünen Zuck’a yüz çevirdiler. Kısa bir süre önce kendisini aktif CEO’luk görevinden alma girişimi başlatan hissedarlar, dünyanın en zengin 3. insanı Zuck’ı saatler içerisinde 8’inciliğe gerilettiler.
Zuck’a olan öfke bununla da sınırlı değildi. Geçtiğimiz hafta şirket, saatler içerisinde 120 milyar dolar para kaybetmişti. Tarihe geçen bu kayıp Facebook’u batırmadı, ancak Zuck’ın hayallerini batırmışa benziyor. Zira hissedarlar kendisine “şirketin finans müdürüne yanıltıcı ifadeler vermekle” suçluyorlar. Hatta bunun için bir de dava açtılar.
Şirketin finans müdürü David Wehner de aynı işten sorumlu tutularak davaların hedefinde oldu. Davacı hissedarlardan James Kacouris’a göre her iki isim de düşen hisseleri açıklamaktan kaçındılar. Aynı zamanda kar ve aktif kullanıcı sayısıyla ilgili yanlış bilgilendirmeler yapıldığı söyleniyor.
ABD’de Cambridge Analytica skandalından sonra Facebook’a açılan sayısız dava, San Francisco’daki bir mahkemede birleştirildi. Aynı zamanda ülkede herhangi bir şirketin hissedarları, yüksek maddi kayıplar söz konusu olduğunda -kimlik farketmeksizin- şirkete dava açabiliyorlar.
Tüm bu süreçte Zuckerberg’in kişisel serveti de 83 milyar dolardan 66 milyar dolara geriledi.
