Facebook’un Toplumu ve İnsanları Ne Kadar Umursamadığının Kanıtı

55
7
5
3
2
Sosyal medya devi Facebook, son yıllarda girdiği vertigo havasından bir türlü çıkamıyor, büyük olmanın verdiği rahatlıkla toplumdan uzaklaşıyor. Yeni bir belgesel, şirketin bel kemiği olan moderatörlerin sorunları o kadar da kafaya takmadıklarını ortaya çıkarttı.

Facebook’u sadece bir sosyal medya mecrası olarak kullanmıyor, hakkında çıkan haberleri, toplumsal algı yönetimine olan etkisini merak ediyorsanız, çok da masum olmadığını bilirsiniz. Milyonlarca insanın kişisel bilgilerini çalan binlerce uygulamaya izin veren şirket, son aylardaki skandallarıyla gerçek yüzünü göstermeye başlasa da daha fazlası var. Her şeyden önemlisi, gözümüze çok küçük görünen sıradan bir mobil uygulama ve internet sitesinin 2.2 milyar insan hakkında her şeyi bilen bir bilgi imparatorluğu haline dönüştüğünü gördük. Bu süreçte karşılarına çıkan, çıkar ilişkisi odaklı bütün fırsatlar da değerlendirildi. 

Yalan haber, troll hesaplarla yapılan propagandalar, toplumu kutuplaştıran operasyonlar, bireysel silahlanmayı ve ırkçılığı tetikleyen dış etmenlerin kontrol ettiği reklam kampanyaları… Tüm bunların önüne geçmekle sorumlu olanlar kimler? Cevap: Facebook Moderatörleri.

Moderatörlerin görevi, Facebook’un skandallara sahne olmasını engellemek için kötücül içeriklerin önüne geçmek. Genelde bu işi gazeteciler yürütüyor, ancak bu işin ilkeleri yine Facebook’un çıkar ilişkilerine göre genel merkezi tarafından belirleniyor. Mesela İngiliz hükümetine ait sayfaların, ne paylaşırsa paylaşsınlar göz ardı edilmeleri gibi… Bu iddia, bir Facebook moderatörü olan İngiliz bir gazeteciye ait. Gözleri açıp, tabloya geniş bakmak gerekiyor. Sonuçta Facebook’ta en çok vakit harcayan ülkelerden birisiyiz, etkileri görülmüyorsa bile yaşadığımızı garanti edebilirim. Bu iddialar, Facebook’un zararlı içerikleri engellemeye yönelik yürüttüğünü söylediği tüm süreci baltalıyor, biraz da gerçekleri gün yüzüne çıkartıyor. 

Sosyal Ağın Sırları isimli belgesel boyunca adını gizleyen bu gazeteci, Dublin merkezli bir moderatörlük firması olan CPL Resources’in şüpheli eylemlerini açıklıyor. Facebook bu şirketle 2010 yılından bu yana çalışıyor. Sadakatin ardında huzuru kaçıracak bazı bağlantılar da var. 

En çok etkileşimi hangi tür paylaşımlardan alırsınız? Facebook’a göre bu içerikler şiddet, ırkçılık, bağnaz söylemler içermelidir. Etkileşim arttıkça ulaşılan insan sayısı artar ve böylece reklam gelirleri artar. İddialara göre Facebook, 13 yaşındaki çocuk tanımına giren kullanıcılarını görmezden geliyor, bu kullanıcılar normalde yok edilmesi gereken içerikleri görüyor, etkileşimi arttırıyorlar. Kitlenin sağlığı hiç düşünülmüyor.

Facebook söz konusu sarsıcı iddiaların yer aldığı bu belgesele olumsuz tepkiler içeren bir açıklama yazısı paylaştı. Tepkilerin ardından yapılan basın açıklamasında ise, kötüye kullanıma sahne olan tüm bağlantıların yeniden gözden geçirileceği söylendi. Söz konusu belgesel Facebook’u fena köşeye sıkıştırmışa benziyor. 

Yapılan açıklamanın en dikkat çekici kısımları şöyle:

“Bu hataları inanılmaz derecede ciddiye alıyoruz ve dikkat çeken gazetecilere minnettarız. Tam olarak ne olduğunu araştırıyoruz, böylece bu sorunların tekrarlanmalarını önleyebiliriz. Örneğin, Dublin'deki tüm moderatörlerin yeniden eğitim oturumu yapmalarını ivedilikle talep ettik. Aynı şeyi küresel olarak da yapmaya hazırız.”

Facebook’un karanlık yüzü hakkında dahası var:

Olay yaratan belgesel, İngiltere’de bir tür hiper-partizan sosyal medya hesaplarının kaldırılması ile ilgili kongre oturumundan sonra yayınlandı. Seçilen zaman gerçekten de harikaydı. ABD’de yayın yapan sözde sahte haber karşıtı medya kuruluşu olan Infowars, toplumu kutuplaştıran içerikler, yaklaşık 1 milyon takipçisi bulunan sayfasından paylaşıyordu. Facebook, sanki bu gibi durumlardan bihabermiş gibi görünüyordu.  

Facebook’un kötü içerikleri avlamak konusunda ticari çıkarlarını ön planda tutması, kendi sorumluluklarını da boşladığı anlamına geliyor. Yeni medya mecralarının en büyük dağıtıcısı konumunda olan şirket, yine medyanın yarar gözeticileri tarafından fena köşeye sıkıştırılmış durumda.

Yalan haberler ve bunların etkileri ülkemiz genelinde önemsenmiyor olabilir, aynı durum dünyada da var. Son yıllarda ise elinizi hangi taşın altına soksanız, karşınıza Facebook çıkıyor. 

Kaynak : https://www.theverge.com/2018/7/17/17582152/facebook-channel-4-undercover-investigation-content-moderation
55
7
5
3
2
Emoji İle Tepki Ver
55
7
5
3
2