FETÖ’ye mensup olan kişilerin geçmiş yıllarda yaptıklarının faturaları yeni yeni çıkmaya başladı. Örgüte ait kişilerin 2011 yılında TÜBİTAK’ta kadrolaşabilmek için yönetici kadrosunun kanun hükmünde bir kararnameyle değiştirilmesini sağladıkları ve bu kişilerin kısa sürede kadrolaşma yapılanmasına gittikleri öğrenildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı çatı iddianamesinde, örgütün TÜBİTAK’ta üretilen teknolojik ürünleri kendi şirketleri üzerinden yabancı ülkelere (özellikle de en çok İsrail’e) sattıkları belirtildi. İddianamede FETÖ’nün TÜBİTAK’ı stratejik kurum olarak belirlediği ve örgütün lideri olan Fethullah Gülen’in buradaki kadrolaşmaya özellikle önem verildiği aktarıldı.
Örgütün, TÜBİTAK’ın başkanını ve kurumdaki kritik yöneticilerin seçimlerini kendi aralarında yaptıkları sohbetlerde belirlediklerine yer verilen iddianamede, tedbir olarak toplantıya katılanların cep telefonlarının çıkarılarak başka bir odaya bırakıldığı ve toplantı odalarının steril hale getirildiği aktarıldı.
Son olarak TÜBİTAK’ta üretilen teknolojik ürünleri kendi özel şirketleri üzerinden yabancı ülkelere (özellikle de İsrail'e) sattıkları söylenen örgüt üyelerinin bu yolla gelir temin ettiği, kurumda üretilen bazı projelerin ise örgütün menfaatiyle uyuşmadığı için atıl bırakıldığı ifade edildi.
