Max Dubler isimli bir fotoğrafçının, çektiği fotoğrafların Instagram'da kendisinden habersiz ve izinsiz olarak paylaşılmasından sonra başlattığı savaşı ve kazandığı zaferi anlattığı bir röportajı derledik. 'Gerçekleşmesi imkansız gibi görünen şeylerin üzerine kararlılıkla gidildiğinde finalin istediğimiz gibi sonlanmaması için hiçbir sebep yok.' temalı bu hikayeye hep birlikte bakalım:
Benim adım Max Dubler. Son birkaç yıldır bayır kaykayı sporunda tam zamanlı olarak çalışan profesyonel bir fotoğrafçıyım. Bu küçük işte iyi tanınan biriyim. Bu işe arkadaşlarımla birlikte, etkili bir web sitesi tasarımıyla başladım. Site ilk yayına girdiğinde, sadece ‘bayır magazini’ olarak işlev görüyordu. Bayır kaykayı sporunda güvenlikle ilgili geniş bilgiler içeren yazılar yazdım ve hemen hemen tüm tanınmış bayır kaykayı markasıyla fotoğraf çekimi için çalıştım.
Yakın bir tarihte kaykay yapmak isteyen yeni sporcular edinmeye yönelik bir çalışmada, sadece sponsorlu kaykaycıların teknik açıdan olası en mükemmel fotoğraflarını çekip yayınlama politikamdan uzaklaşarak skatehousemedia.com sitesine ve bu sitenin Facebook sayfasına, kaykay etkinliklerine çok da profesyonel olmayan çekimlerimi göndermeye başladım.
Çektiğim fotoğrfların üzerine büyük filigranlar koymuyorum. Ya da kişisel olarak kaykay yapanların kendi sosyal ağlarında bu fotoğrafları paylaşmaları karşılığında herhangi bir ücret talep etmiyorum, çünkü kaykay yapanlar genellikle parasız insanlardan oluşuyor. Üstelik filigranlar fotoğrafı mahvettikleri gibi, insanların fotoğraflarınızı çalmalarına da engel olmuyorlar.
Fakat birkaç gün önce tanınmış, başarılı bir marka, gerçekleştirilen bir etkinlikte çektiğim fotoğrafları indirerek Instagram hesabından yayınlamış.
Daha önce herhangi biri ilişkimin olmadığı bu firmaya bir mesaj göndererek, fotoğraflarımın sosyal medyada yayınlanması karşılığında 25$ ücret talep ettiğimi, ödemeyi Paypal ya da Venmo üzerinden yapabileceklerini belirten bir mesaj gönderdim (Bu ücretin oldukça düşük olduğunu, ciddiyet oluşturmak için daha fazla istemem gerektiğini biliyorum ama asıl amacım biraz olsun emeğimin karşılığını almak).
Çalışmamın sosyal medya reklamı olarak kullanılması karşılığında talep ettiğim ücrete cevap olarak firma çalışanları bana küstahlığın daniskasını yaptılar. Neyse, bunu geçeyim…
Verilen cevap şu şekildeydi : “Ciddi misin? Instagram paylaşımları için ücret ödemiyoruz.” Fotoğraflarınızı bedavadan kullanmanıza izin veren fotoğrafçılar bulabiliyorsanız, onlarla devam edin yolunuza. Ama siz benim fotoğraflarımı kullandınız. Üstelik de rızam dışında. Bu nedenle de ödeme yapmak zorundasınız.
Netice itibariyle firmadan tek kuruş para alamadığım gibi, işittiğim küstahlıklar yanıma kar kaldı. Yapmış olduğum çalışmaların çalınmasından yoruldum. Ben de yaptığımız konuşmaların ekran görüntülerini aldım ve bunları Facebook’ta durum mesajı olarak yerleştirdim. Altına da not düştüm: Sosyal medyada reklam yapmak nasılmış görün. Fotoğraflarımın izinsiz kullanılmasıyla kiramı ödeyemem.
Bir süre sonra gönderimin Facebook’ta viral olduğuna şahit oldum. 500+ beğeni aldı ve 88 kişi paylaştı. Başka firmaların işten attığı çalışanların da olduğu yüzlerce yorum yapıldı.
Buna rağmen hala bana ödeme yapmadılar. Yapacaklarından da şüpheliyim. Fakat bu gönderiyi Facebook’ta yaptıktan sonraki 48 saat içerisinde hiç tanımadığım 5-6 firma beni aradı ve fotoğraflarım için ödeme yapmak istediklerini söylediler. Bunu bir zafer olarak görüyorum.
