Japonya, 11 Mart 2011'de tarihinin en büyük felaketlerinden bir tanesini yaşadı. Bölgede yaşanan depremler ve tsunami, Fukuşima Nükleer Santrali'ni doğrudan etkiledi ve atmosfere büyük miktarda radyoaktif madde saçıldı. Yaşanan olayın büyüklüğü, uzmanlar tarafından değerlendirildiğinde Çernobil ile aynı seviyede olduğu ifade edildi.
Japon yetkililer, radyoaktif sızıntının hemen ardından gerekli çalışmalara başladılar ve bölgeyi derhal tahliye ettiler. Nükleer santralin yakın çevresi hala insan yaşamından uzak ve terk edilmiş vaziyette. Ancak bölgenin insanlar açısından boşaltılmış olması, hayvanlar için aynı durumu ifade etmiyor. Yapılan araştırmalara göre bölge, şu sıralar pek çok yabani hayvana ev sahipliği yapıyor.
ABD'de bulunan Georgia Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını yürüten bilim insanları, nükleer facianın yaşandığı bölgenin hemen her yerine kamera sistemleri kurdular ve bölgede ne gibi olayların yaşandığını tespit etmek istediler. Toplam 120 günlük periyotlarda çeşitli görüntüler toplayan bilim insanları, 267 binden fazla görüntü elde ettiler ve elde ettikleri görüntülerin değerlendirmesini kamuoyu ile paylaştılar.
Konuya ilişkin yapılan açıklamalarda, elde edilen görüntülerin bölgedeki vahşi hayvan yaşamının ilk ispatı olduğu vurgulanıyor. Bilim insanlarına göre insanlar için yasaklanmış bölgede şu sıralar; yaban domuzu, sülün, tilki, tavşan, makak maymunu ve rakun gibi 20'den fazla hayvan türü bulunuyor. Bilim insanlarına göre yabani hayvanların bölgedeki varlığı, insanların tahliyesinden sonra iyiden iyiye artmış durumda.
İşte bölgeye yerleştirilen kameralara yansıyan makak maymunları
Bilim insanları, 120 gün boyunca 46 binden fazla yaban domuzu görüntüsüne ulaştıklarını ifade ediyorlar. Bunların 26 binden fazlası tamamen ıssız bir alanda çekilirken 13 bin kadar görüntü, yaşam alanlarına yakın bölgelerden elde edilmiş. Bilim insanları, 7.000 yaban domuzu görüntüsünün ise terk edilmiş yerleşim bölgelerinde tespit edildiğini ifade ediyorlar.
Bilim insanları şimdi, bölgedeki hayvanların genetik açıdan ne durumda olduklarını anlamak için çalışmalar yürütmek istiyorlar. Ancak bölgenin radyasyon seviyesi, bilim insanlarının rahatlıkla çalışmalarını ve dolayısıyla da araştırmaların devam etmesini engelliyor. Buna rağmen bilim insanları, çalışmalarını sürdürmekte kararlı görünüyorlar.
