Eğer sınırlı sayıda fide veren ve son derece nadir meyveleyen bir bitki söz konusu olursa bilim devreye giriyor. Bir bitkinin yılda birkaç kez meyve vermesi sağlanıyor ya da verilen meyve sayısı arttırılıyor. Bilim insanları, giderek artan adaletsiz gıda dağılımı sorununu çözmek için yeni bir formül geliştirdiler.
Genetiği değiştirilmiş organizmaların, insan sağlığı açısından olumsuz yan etkileri olabilir. Zira bu yan etkiler yine bilimsel çalışmalarla en aza indirgenirse, dünyadaki kaynaklar daha adaletli bir şekilde dağılabilir. Bilim insanlarının önerdiği bir formül olan CRISPR/Cas9, bir nevi gen düzenlemesini konu alıyor ve pirinç üzerinde uygulanıyor. Sonuçlar ise muazzam: Bitki başına %25 ila %31 oranında verim artışı sağlanıyor.
Teknik olarak kuraklık gibi tehditlerin yaklaşmakta olduğunu düşünürsek, özellikle pirinç gibi bitkisel besin kaynaklarından zamanla mahrum kalacağımızı öngörebiliriz. Ayrıca bir fide başına elde edilen bu verim küresel pirinç üretimin uyarlandığında, mevcut üretim miktarında önemli bir artış yaşanıyor.
Bilim insanlarının önünde ise bu konuya ilişkin büyük bir sorun var; GDO’lu pirinçler, arpa gibi bitkilerden alınan genleri içeriyorlar. Yani söz konusu teknik, henüz insan biyolojisi için iyi sonuçlar elde edemedi. Araştırmacılar, bu düzenlemenin gerçek ve özel pirinç türlerini nasıl etkilediğini görmek istiyorlar. Muhtemelen bu teknikler, üçüncü ya da dördüncü dünya ülkelerindeki gıda sorunlarını çözerek kullanılmaya başlayacaklar.
Diğer taraftan belirli kesimlerin sağlıklı ve doğal pirince ulaşırken, diğer kesimin göz göre göre GDO’lu pirinç tüketmesi etik bir sorunu da beraberinde getiriyor. Sonra durup günümüzü düşününce, bu sorunun zaten var olduğunu anlıyoruz. Günümüzde pek çok ürün, GDO’lu organizmaların desteği ile sofralarımıza giriyor. Bu ürünler, uzun vadede insan sağlığını olumsuz olarak değiştiren yan etiklere neden oluyorlar.
Genetiği değiştirilmiş pirinç kullanımı konusundaki kaygılar, bilimsel açıdan yürütülen tartışmalar ve güvensizlik, projenin rafa kaldırılmasına neden olabilir. Üreticilerin deneme ve yanılma için hala önlerinde uzun yıllar bulunuyor. Umarız ki toplum sağlığı, her zaman öncelikleri olur.
